Tam da böylesi soğuk bir kış günü idi!.. Aylardan Şubat!.. Şubat’ın 25’ini 26’sına bağlayan gece!.. Yıl; 1992... Yani, bundan tam 20 yıl öncesi... Rus destekli Ermeni güçleri, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasına, 25 Şubat gecesi ansızın saldırdılar! Gece yarısı neye uğradıklarını anlamayan masum, silahsız insanlar; o soğuk kış gecesinde, canlarını kurtarmak için, can havli ile kasabadan sağa-sola kaçışmaya başladılar. Fakat, Ermeniler bütün giriş ve çıkışları tutmuşlardı. Kaçamadılar!.. Silahsız sivil Azeri Türkleri; çoluk- çocuk, kadın-erkek, yaşlı-genç demeden, acımasızca Ermeniler tarafından topluca katledildiler! Gözü dönmüş Ermeniler, Hocalı’yı top yekûn ateşe verdiler; yaktılar, yıktılar!.. Resmi verilere göre, katledilen Türklerin sayısı 613’tü! Katledilenlerin; 83’ü çocuk, 106’sı bayan, 70’i de yaşlı kişilerdi!.. Birçoğu da yakılarak öldürülmüştü! Ermeniler tarafından 1275 kişi de esir alınmış ve insanlık dışı olmadık işkencelere tâbi tutulmuştu! Bunlardan 800’ü daha sonraları serbest bırakılmış, geriye kalan yaklaşık 500 kişinin akıbeti ise, aradan onlarca yıl geçmiş olmasına rağmen, hâlâ meçhul! Bu katliamdan; 76’sı çocuk olmak üzere, 487 kişi ağır yaralı olarak kurtulmuştu.
26 çocuk tamamen annesiz-babasız; 130 çocuk ise, öksüz kalmıştır. 8 aile de tümden yok edilmiştir. Katledilen Azeri Türklerinin büyük çoğunluğu, insanlık tarihinin kaydetmediği, akla hayale gelmeyen işkence metotları ile öldürülmüştü. Bir çoğunun cesetleri tanınmayacak halde idi. Gözleri oyulanlar, kafataslarının derileri yüzülenler, vücutlarının farklı organları kesilenler!... Başları kesilenler; yerlerde yatan başsız gövdeler, gövdesiz başlar!.. Diri diri toprağa gömülenler, şehit edilip yakılan cesetler!.. Karınları yırtılarak öldürülen hamile kadınlar!.. Sevgili Okurlar! Yukarıdaki satırları okurken bir çoğunuzun yürekleri titremiştir, biliyorum!.. Yukarıdaki bilgilere ilâve olarak, tarihin kaydettiği ve burada yazılması gereken, maalesef daha çok sayısız insanlık dışı sahneler de var ne yazık ki!.. Lâkin, bunları burada ne yazmaya, ne de okumaya yürek dayanmaz!.. Kıymetli Okurlar! Bilindiği gibi, biz Türkiye Türklerinin gönlünde dost ve kardeş Azerbaycan’ın apayrı bir yeri vardır. Türkiye Türkleri ile Azeri Türkleri, farklı coğrafyalarda olmalarına rağmen; bizler aslında “iki devlet, bir millet”iz!.. Diğer Türk topluluklarına göre -her alanda- birbirimize daha yakınız! Tarihi ve kültürel bağlarımız hep iç içe... Aziz okurlar! Yazılı ve görsel basından öğrendiğimize göre; 26 Şubat 2012 Pazar günü “Hocalı Katliamı”nın 20. yılı münasebetiyle, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere, daha birçok ilimizde, bu “insanlık dışı vahşeti” tel’in için, konferans ve yürüyüşler düzenlenecek.
Topraklarının yüzde yirmisi, Ermeni işgali altında olan Azerbaycan Türklerinin, bir milyondan fazlası da ne hazindir ki yıllardır ata-baba toprağından mahrum olarak yaşıyor! Hâlâ günümüzde yersiz ve yurtsuzlar! Ve hayatta kalabilmek için, -bin bir güçlüğe rağmen- yaşama mücadelesi veriyorlar!..
Ermeniler öteden beri, hemen her alanda, Anadolu’muzun doğusunu da içine alan, sözde “Büyük Ermenistan”ı gerçekleştirmek için var güçleri ile çırpınıyorlar. Öyle ki; mevcut Ermenistan Cumhurbaşkanı bile, bütün dünyanın gözlerinin içine baka baka, Ermeni gençlerine küstahça talimat veriyor: “Karabağ bölgesini düşmanın elinden biz kurtardık, Ağrı Dağı bölgesinin alınmasını ise size bıraktık” diye!!!
Geçmişte bir Ermeni gazeteci öldürüldü diye, yeri göğü inleten ve “Hepimiz Ermeni’yiz!” diyerek, sokaklarda yürüyen, siz; hey on binler! Ey, “Türk” olduğunu iddia edip de bu “haksızlık karşısında susan...” beyler; “Türk oğlu Türk” olup ta, göğsünü gere gere “Türk”üm diyemeyen ve “aslını inkâr eden...” “sonradan olma” siz “Türkiyeli”ler ve de “hak, hukuk, özgürlük, yaşam hakkı” diye hemen her gün, ekranlarda boy gösteren “demokrasi havarileri” siz; ey “insan hakları savunucuları!..”
“Tüm insanlık adına” beyler; soruyorum sizlere:
“Hocalı Katliam(Soykırım)’ını Anma Günü” olan 26 Şubat’ta neredesiniz?!..