Çok duydum bu ismi hemde çocukken. Suyun kenarında su değirmeni ve arkasında kubbeli yerlerin resmî vardı evimizde.
Hatta duvarda o kadar güzel bir sima, o kadar güzel bir resim vardı ki. Halen gözlerimin önünde. Kim diye sormuştum. Dedem, babam, annem o resmin Peygamber Efendimizin soyundan Hama’da yaşayan “ Seyyid Murtaza Efendi” olduğunu söylemişlerdi. Evet büyüdüğümüz ev Kırıkkalede Hacı Haydar Efendinin evi yani Kırıkkaleye gelen Allah dostlarının muhakkak gelip kaldığı bir evdi. Etiler’de. Dedem Nakşibendi, Babam Kadiri, Ebem, annem kadiri tarikatının vekili idi. Yani Hama’daki evladı Resul olan Seyyid Murtaza, Abdülcelil Geylani ve Abdülmecid Geylani hazretlerinin Kırıkkale vekili. Her hafta zikirler olur, misafirler dolar taşardı. Bu mübarek isimleri hem hatırlıyor ve hemde ufak olmanıza rağmen çok seviyordum. Abim Ahmet Akyön ile beni kucaklarına alıp sevdiklerini halen hisseder gibiyim.  Allah dostlarının ellerinde olmanın huzuru o kadar güzeldi ki. Her Türkiye’ye gelince bir gün bizde misafir olurlar o bizim için ailemiz için sevinç kaynağı idi. Hele babamın Hacı Yusuf Akyön’ün sevincine diyecek yoktu.
Sonra; malum zalim baba esad tarafından Hama katliamı yapıldı. O üzgün halimizi evin duvarları bile hissetmişti. Çok üzüldük hiç kimse Hama’da Seyyit Murtaza ve Abdülcelil efendiden haber alamadık. Akıbetini hiç öğrenemedik..Hama hep yüreğimizde bir acı oldu. 
Babamın yüreği hep yandı. Evimizde Seyyid Murtaza ve Abdülcelil efendi hep duvarda misafir odasında resmî kaldı.
Hama’nın bugün kurtuluşu beni o kadar mutlu etti ki, sanki bizim eve tekrar gelecekler, sanki babamın, dedemin ve annemin yüzü tekrar gülecek…
Hama bizim yüreğimizde hep yaraydı.
İlim, irfan ve tasavvuf mektebi…
Özlem ile o günlere gittik, eminim Hama’nın kurtuluşuna onlarda sevinmiştir.
Ruhları şad olsun.