Münafıkların veya münafık karakterli insanların, birilerinin itibarını ayaklar altına almak için kullandığı en etkili metotlardan birisi hiç şüphesiz ki "şayia" çıkarmak ve “dedikodu” yapmaktır. 

Şayia şöyle tarif edilmiştir:
"Bir insana, bir gruba veya bir oluşuma dair etrafta var olan bilgileri toplayıp, onları abartı ve manipüle ile sağa sola yalan yanlış bilgi katarak aktarmaktır." Dediler ve diyorlar cümlesi bu müfterilerin hep dilindedir.

Münafık karakterli insanların, bir kimseyi rezil etmek, önünü kesmek veya itibarsızlaştırmak için kullanmış oldukları bu aşağılık yöntem genellikle şu aşamalardan geçirilerek topluma pazarlanır:

(Bu maddeleri Allah için dikkatli okuyun)

1-) Öncelikle bir takım metotlar kullanılarak bilginin kesinliği temin edilir. Yani insanlara aktardıkları bilgiden insanlar şüphe etmesin diye ona "kesin bilgi" kıyafeti giydirilir. Böylelikle insanlar onu "kesin bir bilgi" olarak algılar, anlatılan şeyden asla şüpheye düşmezler. Halbuki bilginin kaynağı şahit olmak gerektiği halde bunu dikkate almazlar. Dediler, diyorlar diye vurun abalıya metodunu takip ederler.

2-) Sonra, aktarılan bilginin içerisinden bazı detaylar silinir. Böylelikle insanlar satır aralarını düzgün okuyamaz ve hâliyle aktarılan bilgiye derhal inanırlar. 
Ve bir müslümanın hakkına haram olduğunu bile bile tecavüz ederler. 

3-) Daha sonra aktardıkları bilgi içerisinde yer alan doğrular basitleştirilir, önemsizmiş gibi lanse edilir. Böylelikle meseleye vâkıf olacak insanlar satır aralarında var olan doğruları önemsemez, aktarılan vakıanın büyüklüğü yanında onu sonuca hiçbir katkı sağlamayacak bir bilgi düzeyinde basit bir detay olarak görürler. Yapılan Allah için olan hizmetleri bile görmezler hele vefa duygusunu hiç bilmezler.

4-) Daha sonra bazı bilgiler, muhatap kitle tarafından infiale ve tepkiye sebebiyet verecek kılıflarla ve sözcüklerle özenle dizayn edilir. Yani olayın içerisine toplumun anormal düzeyde tepki vereceği şeyler eklenir. Bu kimi zaman bu iftira olur, para olur, pul olur, namus olur, kimi zaman İslam'ın bekası olur, kimi zaman da ümmetin meselesi olur... Bununla insanlar duymuş oldukları şeylerden dolayı büyük bir tepki gösterirler. Ve böylelikle insanların duyması istenilen şayia, toplum tarafından daha çok kabul görür ve daha hızlı bir şekilde yayılır.

Evet, münafıkların veya kendisinde münafıklık bulantısı olanların, birilerini itibarsızlaştırmak için izlemiş olduğu metotlardan bazıları bunlardır. Ama nihayetinde bu münafıkların, bu müfterilerin akibeti çok uzağa gitmeden daha geçtiğimiz günlerdeki gibi yerin dibi olur, rezil rüsvan  olur, bu ümmetin ve bu milletin yüzünü eğer. O insanların ortak özelliklerine baktığınız zaman kibir, ucub, hased en belirgin ve bilinen icatlarıdır.

Onlardan sakınmak ve onlara karşı tedbirli olmak için bu metotları çok iyi bilmek ve çok iyi analiz etmek gerekir.

Bunun için Kuranı metot açık ve nettir.

“Ey iman edenler, eğer bir fasık, (harama ve yalana meyilli şahıslar, oluşumlar ve yayın organları) size (kızdırıp kışkırtıcı veya oyalayıp aldatıcı) bir haber getirip (verirse), onu ’etraflıca araştırın’ (her anlatılana hemen inanıp kanmayın). Yoksa bilmeden (ve yanlış yönlendirme sonucu), bir kavme (ve kesime) kötülükle sataşıp (haklarına tecavüz etmiş duruma düşersiniz) de ardından bu işlediklerinize pişman oluverirsiniz.” ( Hucurat Süresi Ayet 6)