Aile, anne-baba ve çocuklardan oluşan en küçük toplumsal kurumdur. Bu son yıllarda teknolojinin de ilerlemesiyle aile üzerinde ciddi anlamda kültürel ve inanç kodlarında kopmalar olmuştur. Şüphesiz medeniyetin geleceği gençliğin istendik toplumsal değerler yönünde yetişmesiyle mümkün olacaktır.
Son 10 yılda yapılan araştırmalarda gençliğin batının da etkisiyle feminist, eşcinsel yaşantı, dinsizliğe özendirme çalışmaları yapıldığı görülüyor. Geçen hafta ilimizde bulunan vakıf ve cemaatlerin önde gelenleriyle gençliğin gidişatı hakkında görüşmeler yaptım. Şunu gördüm, herkes iyi niyetli bir şey yapmaya çalışıyorlar, yapıyorlar da ama burada en büyük sorumluluk diyanet ve devlette.
Unutulmamalıdır ki gençliği olmayan bir davanın geleceği de olmaz.