Türk Milleti, İstiklal Marşı Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un 'Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz, Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz!, dizelerinde de ifade ettiği gibi tarihe damga vuran hadiseleriyle ve yetiştirmiş olduğu örnek şahsiyetleriyle her zaman dünyanın yüz Ak'ı ve medeniyetlerin öncüsü olmuştur.
Türk Milletinin, Barışta ve savaşta her zaman gösterdiği ulvi davranışlar bugün tarih sayfalarında dahi taktirle karşılanmakta, yine Milli Şairimizin ' Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya' sözlerindeki hakikat gibi Ufacık bir karada, 'Kafanın, gözün, gövdenin, bacağın, kolun, çenenin, parmağın, elin, ayağın, sırtlara vâdilere, sağnak sağnak boşandığı durumda dahi dünyaya Medeniyet dersi vermiştir.
Türk Milletinin asla esir edilmeyeceğinin, Türk Vatanının bölünüp parçalanamayacağının tüm dünyaya haykırıldığı 18 Mart Çanakkale`nin geçilmeyeceğinin, Türk Milletinin esir edilmeyeceğinin, Türk Vatanının parçalanmayacağının tüm dünyaya ilelebet haykırıldığı gündür.
İşte bu sebepledir ki 18 Mart Şehitler günü kabul olarak edilmiştir.
Herkesin kendisinden bir parça bulacağı Çanakkale Savaşları ve Vatanı için,toprağı için, bayrağı için, namusu için, mukaddesatı için, Canını veren ve kanını toprağa döken Aziz şehitlerimiz bizim için baş tacıdırlar…
Şehitlerin mertebesi öyle büyüktür ki, Kuranı Kerim onlar için diridir, müjdesini vermektedir
Onların ne yüce bir makama nail olduklarını geride kalanlar yani bizler çok iyi bilmeliyiz.
Şehitlik; İki Cihanda nurdur, etrafı aydınlatan kandildir.
Şehitlik; Peygamberler ve Sıddıklardan sonra verilen insana verilen en yüksek makamdır.
Şehitlik; Rabbimizin övdüğü makamdır.
Şehitlik; Vatan sevgisinin en üst mertebesidir.
Şehitlik; Sorgusuz ve sualsiz ebedi saadete ermektir.
Şehitlik; Cennete ve Cemalullaha nail olmaktır.
Şehitlik: Kabirde Nurdur.
Şehitlik; Cennette en yüksek basamaktır.
Şehitlik; Kıyamet gününde aldığı yaralardan dolayı kan kırmızı güle benzeyen misk kokusu saçandır.
Şehitlik; Yeniden dirilişte kanlı elbiseleriyle Allah’ın huzurunda seçkin olmaktır..
Şehitlik; Cennette gördüğü iltifat karşısında keşke on kez, bin kez şehit olsaydımın haklı gururudur.
Şehitlik; Vatanı, bayrağı, ezanı ve milleti emin ellere teslim etmektir.
Şehitlik; Şefaat demektir. Bağışlanmak demektir. Af demektir.Bize birbirinizi sevin demektir.
Şehitlik; Ölümdeki firak acılığını hissetmemektir.
Şehitlik; Ölümsüzlüktür. Diriliktir, canlılıktır.
Şehitlik; Ruhları yeşil bir kuş halinde cennette gezinmektir.
Şehitlik ; Arşın altındaki kandillere yaslanmak, Arşı Alayı seyretmek demektir.
Şehitlik ; Bunca nimetten sonra Yüce ALLAH’ın – ne istiyorsunuz sorusuna, Ya Rabbi bizi tekrar dünyaya gönderde şehit olup tekrar gelelim övüncünün yaşanması demektir.
Şehidin kanı boşa akmaz, heder olmaz, O kanın her bir damlası yüzlerce, binlerce damlacıklara bölünüp geride kalan bizlere, can olur, kan olur, nur olur, ışık olur. Allah yolunda vatanı için, milleti için can veren diridir onlar. Kerim ve temiz ölüdürler. Temiz ruhlu yüce kalpli insanlardır.
Onlar diridirler, bu yüzden yıkanmazlar.Onların kefenlikleri şehitlik elbiseleridir.
Onlar, yaşarken giydikleri elbiseyle gömülürler, çünkü diridirler, temizdirler.
Onlar, diridirler, onların yakınları, anne, baba eş- dost akrabaları hep onlarla beraberdir. Konuşsan dinlerler, seni duyarlar, ama cevap veremezler, seyrederler ama beden kisvesi içinde olduğumuzdan dolayı biz göremeyiz. Onlar nurdur. Aileleriyle diri ve günlük hayatlarında iç içedirler. Şehit ailesi olmak bir ayrıcalıktır. Allahın verdiği mükâfattır.
Onlar diridirler, açtıkları nur kandili gibi elden ele, gönülden gönüle dolaşır.Allah için, vatan için, millet için, bayrak için....
İşte Çanakkale Şehitleri ve tüm şehitlerimiz bize bunları bahşetmektedirler..
Bugün, o başarılardan biri olarak Türk savaş tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıldönümünü kutlamanın ve bu zaferin banileri cennet vatanımız uğruna canlarını feda etmiş olan şehitlerimize adanan Şehitler Günü’nü idrak etmenin onurunu Şehitliğin anlamını bilerek yaşamaktayız.
Şehitlerimize rahmet, Gazilerimize şükran ve minnetlerimi sunuyorum.
Bahattin Akyön