Dünya’da göl, nehir, dere, rezervuar, kuyu, kaynak, akifer gibi içme suyu temin edilen su
kaynakları insanlar için hayati öneme sahip olup temel olarak korunması gereken kaynaklardır. Su
kaynaklarının kirleticilerden korunması; kamuya sağlıklı ve yeterli içme suyu sağlayarak halk sağlığının
korunmasında en önemli ulusal öncelikli konudur. Ülkemizde ise diğer ülkelerde olduğu gibi içme suyu
kaynaklarının korunması için koruma alanlarının belirlenmesi ve bu alanlarda bazı faaliyetlerin
kısıtlanması veya yasaklanması şeklinde bir koruma yaklaşımı uygulanmaktadır.
Tarım ve Orman Bakanlığı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan
hanımefendinin himayesinde başlatılan "Ulusal Su Verimliliği Seferberliği" kapsamında Kentsel, tarımsal,
endüstriyel alanlar başta olmak üzere bütün sektörlerde su kullanımında verimliliğin artırılması için yol
haritası niteliğindeki stratejiler bir takvim çerçevesinde uygulamaya konuldu. Vatandaşlar ve çiftçilere
yönelik, suyun tasarruflu kullanılması uyarısında bulundu. Değişen iklim şartlarına uyum sağlanması ve var
olan su kaynaklarının hem kalite hem de miktar açısından korunmasını sağlamak amacıyla başlatılan
seferberliğin uygulama adımları birer birer atılmaya başlandığı görüldü. Bireysel kullanımda su verimliliği
rehberinde, el yıkanırken ve diş fırçalarken musluğun açık bırakılmaması, halı yıkanırken su kullanımına
dikkat edilmesi, sebze ve meyve yıkamak için kullanılan suyun uygun yerlerde yeniden kullanılması, düşük
akışlı duş başlıklarının tercih edilmesi ve az su isteyen bitkilerden peyzaj düzenlemesi yapılması önerisinde
bulunuldu. Çiftçilere yönelik afişlerde ise modern sulama sistemlerinin kullanılması, gece sulama
yapılması ve yağmur suyunun kullanılması önerileri yer aldı.
Kırıkkale Valimiz Sayın Mehmet MAKAS başkanlığında İl Su Kurulu Toplantısı düzenlendiği
yerel basında yer aldı. (Sayın Valimize şükranlarımı arz ediyorum.) Yeraltı suları umumi sular meyanında
olup Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bu suların her türlü araştırılması, kullanılması, korunması ve
tescili 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanun hükümlerine tabidir. Şehrimiz meyve, sebzelerin büyük bir
kısmını yetiştiriyor. Ancak bu, fazla miktarda su pompalanarak yapılıyor, bu da yurdun hemen hemen her
yerinde olduğu gibi fazla. Yeraltı suyu yenilenemez bir kaynaktır. Tabiatın yeraltı sularını yenilemesi
yüzyıllar sürebilir.
Yapılan bir araştırmada Kaliforniya'nın bazı bölgelerinde o kadar çok yeraltı suyu çekilmiş ki, arazi
bir yıl içinde geri dönülemez biçimde yarım metre veya daha fazla çökmüş, en şiddetli arazi çökmesi,
Tulare Gölü alt havzasının bulunduğu San Joaquin Vadisi'nin güney kesiminde meydana geldiği görülmüş.
Ülkemizde’ de Konya’nın Karapınar ilçesindeki bir tarım arazisinde 40 metre çapında, 70 metre
derinliğinde oluşan çökmenin bu zamana kadar görülen en büyük ve korkunç çökme olduğu tespit
edilmiştir. Bölgede çökmelerin zaman zaman devam ettiği de görülmektedir. Devletimizin aşırı kullanımı
durdurmak için 167 Sayılı Yeraltı Suları Kanunu, Tarım ve Orman Bakanlığınca Yüzeysel Sular ve Yeraltı
Sularının İzlenmesine dair yönetmelik verilebilecek önemli çalışmalardır. Sürdürülebilir yasalar, yerel
yetkililere bu konuda planları hazırlama görevi veriyor.
Türkiye topraklarında doğan ve denize dökülen, ülkenin en uzun aynı zamanda da ikinci büyük
drenaj havzasına sahip akarsuyumuz olan Kızılırmak; Orta ve Kuzey Anadolu’da Sivas, Kayseri, Nevşehir,
Kırşehir, Kırıkkale, Çankırı, Çorum ve Samsun il sınırları içerisinde, yaklaşık 1.355 km yol kat ederek
Karadeniz’e ulaşmakta ve taşıdığı alüvyonlarla Güney Karadeniz Havzası’nın en önemli deltasını ve sulak
alanlar ekosistemini oluşturmaktadır. Kızılırmak nehri kıyısındaki bu İl’lerimiz, suyun şehirler arasında
paylaşım yapan Colorado örneğinde olduğu gibi Kızılırmak Nehir Sözleşmesi düzenlemeli ve müzakere
edilmelidir. Kurullar Kızılırmak havzasını denetimli serbestlik kapsamına almaya karar verirse, aşırı su
kullanımını sona erdirmek için, yer altı sularının kurumasını önlemek için çiftçilerin yerden ve nehir’den ne
kadar su pompaladıklarını bildirmeye ve pompalama hacimlerine göre devlete vergi ödemeye başlamaları
zorunluluk olmalıdır. Yapılan araştırmada; yer altı su kaynaklarının Birleşik Amerika’da ülke çapında
tehlikeli bir düşüş yaşarken, Kaliforniya'nın bir kısmı esas alınarak yeraltı suyunu vergilendirmesinin işe
yaradığını göstermiştir. Alışılmadık bir yöntem olsada (esasen su vergisi), bugün ülke, iklim değişikliği,
tarımsal aşırı pompalama ve diğer sorunların birleşiminden kaynaklanan, giderek azalan yeraltı suyu
kriziyle karşı karşıya kalmadan hayati kaynağın nasıl korunacağı konusunda örnek çalışma olabilir diyor
uzmanlar.

Su tüketimi ile ilgili olarak dünya’da yapılan araştırmaların neden ve sonuçlarına baktığımızda
hayat veren su kaynaklarının ülkelerin büyük bölümünde nasıl tükendiğini ve çoğu durumda geri
gelmeyeceğini ortaya koymaktadır. Bunun bedelini devlet ve topluluklar ödüyor. Colorado Nehri Su
Koruma Bölgesi'nin genel müdürü olarak önceki su anlaşmalarında çalışan Eric Kuhn, "Doğanın
sağlayacağından daha fazla su kullanıyoruz" dedi. Birinin çok önemli miktarda kesinti yapması gerekecek.
Çim’lemeler, yalnızca estetik bir amaca hizmet eden “işlevsizdirler”. Fıskiyelerle canlı tutularak,
giderek daha değerli hale gelen bir kaynağı, yani suyu israf ediyorlar. Neyin işlevsel çim olduğuna (spor
alanları, mezarlıklar ve büyüklüğüne göre toplu konut projelerindeki bazı parseller dahil) karar verilerek
kısıtlamalara gidilmelidir. Ancak insanlar çim konusunda duygusallaşıyor. Ev sahiplerinin çimlerini
kaybetmeleri endişesi, sulama sınırlamaları ve su israfının önlenmesine yönelik adımlar atılsa da kuraklığın
sonu ufukta görünmüyor. Su otoritesi, susuz, yağmurlamayla beslenen çimleri kuraklığa dayanıklı,
damlamayla sulanan bitkilerle değiştirme hareketinin su kullanımını yüzde 70'e kadar azaltabileceğini
söylüyor. Çimlerin yerini bazılarının tercih ettiği suni çim alırsa tasarruf daha da artar. Çoğu zaman
Apartman ve Site bahçeleri, karayollarının ve park ve bahçelerin çim alanlarının sulanması sırasında
denetim eksikliğini su ısrafını her vatandaşımızın sıklıkla gördüğü manzara, fıskiyelerin yanlış ayarlanması
sonucu suyun büyük kısmının kaldırımdan taşarak yola ve dışarı akmasının önüne geçilmeli, bu durum
sulama işi ile uğraşanlara, belediye çalışanlarına çeşitli görsellerle anlatılmalıdır.