Başıboş köpek sorununun giderek büyümesi, köpek popülasyonundaki artış, kısırlaştırma programının başarısız olduğunun göstergesidir. Uzun vadeli tek çözüm, evcil hayvan mülkiyeti yasalarını uygulamak, insanların her yerde dikkatsizce köpek beslemesini yasaklamak ve köpekleri barındırmak için tesisler kurmaktır.

Son Günlerde çıkan haberlerden takip ettiğimize göre, insanlar ve başıboş köpekler arasındaki çatışmaların iyi niyet eşiğini aştığı görülüyor. Küçük çocukların köpek sürüleri tarafından parçalandığı, insanların zarar gördüğü vakalar şu anda haberlerde yer alsa da bu vakalar yeni değil. Peki neden köpeklerle ilgili böyle bir sorunla karşı karşıyayız? Tek bir cevap yok. Köpek "sahipliği" kavramı çoğu zaman belirsizdir; şehir sakinlerinin yalnızca küçük bir kısmı artık "evcil hayvan sahipliği" olarak adlandırılan kategoriye girmektedir. Kırsal bölgelerdeki köpeklerin çoğu, onları besleyen ancak sağlık veya refah açısından çok az şey yapan hanelerle ilişkilidir. Kentsel alanlarda da toplumun her kesiminden insanlar sokaklarda köpek besliyor ancak doğrudan sorumluluk almadıkları gibi bu hayvanların dengesiz beslendikleri için obez oldukları da görülüyor. Sonuçta insanların ve evcil hayvanların yaşamlarının emniyetli olmasını sağlamak devletin sorumluluğunda olup, Belediyeler tarafından gereken tedbirler alınmalıdır. Sorunun yattığı yer burasıdır. Hayvan Hakları Yasası kapsamında köpek popülasyonunun kontrol altına alınması amaçlanmalı, yapılan tüm çalışmalar sivil toplum örgütlerince denetlenmelidir. Mahalle sakinlerinin baktığı her yerde bir köpek var. Başıboş nüfusu şu anki kadar kötü bir durumda olduğu daha önce görülmemiştir.

5199 sayılı Kanuna eklenen Maddede Belediyelere verilen sorumluluk kapsamında; Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu yirmi beş bini aşan büyükşehir ilçe belediyeleri ile diğer belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla hayvan bakımevleri kurar.

Birinci fıkrada belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülür. Hayvan bakımevi kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ise sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürür. Rehabilite edilen hayvanlar Bakanlıkça oluşturulan veri tabanına kaydedilir. Rehabilitasyon süreci tamamlanan hayvanların, bakımevine getiren belediye tarafından öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.

Rehabilite edilmemiş sahipsiz köpekler, belediyelerce hayvan bakımevlerinde veya geçici ünitelerde kısırlaştırılarak veri tabanına kaydedilir. Geçici ünitelerde yapılan kısırlaştırmalar sonrasında, köpekler alındıkları ortama bırakılmadan önce sağlıklarına kavuşmaları için gerekli tedbirler alınır. Bakanlık da bu kapsamdaki köpeklerin kısırlaştırılmasına her türlü yardımda bulunur.

9/7/2021 tarihinde Kabul edilen Hayvanları Koruma Kanunu ile Türk Ceza Kanunu’nda değişiklik Yapılmasına dair 7332 sayılı kanun ile 5199 sayılı Kanuna eklenen geçici maddede belirtilen Belediyelerin bu madde yürürlüğe girdikten sonra üç yıl süreyle birinci fıkra gereğince hayvan bakımevleri kurmak ve rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde beşi oranında kaynak ayırır. Bu oran büyükşehir belediyelerinde binde üç olarak uygulanır. Bu fıkra uyarınca ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamaz. (14 Temmuz 2021 tarihli, 31541 sayılı, Resmî Gazete) Kanunun emredici hükmü karşısında Belediyelerin çalışmaları görünür mahiyette olmalı ve STK’lar tarafından denetlenmeli, barınaklar halk için daha erişilebilir hale getirilmelidir. Yetersiz hizmet alan yerleşim alanlarında başıboş köpekler daha fazla görülüyor. Kısırlaştırma ve kısırlaştırma seçeneklerinin eksikliğinin yanı sıra sosyoekonomik ve kültürel faktörler başıboş soruna katkıda bulunuyor. Daha keskin bir ifade ile, köpek saldırılarının hayvan refahıyla ilgili sorunlarla ilişkili olduğunu söyleyebilirim.

"Köpekleri kim dışarı bıraktı?" Kimsenin başıboş köpeklerden zarar görmesi ve kimsenin ısırılması bir başkası tarafından istenmez. Toplumun bazı kesiminin köpek saldırılarına maruz kalmaları, başıboş nüfusunun bir halk sağlığı ve güvenliği sorununu ortaya çıkarmaktadır. Belediye meclisi ve tüm yerel hayvan refahı grupları ve savunucuları arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesinin başıboş soruna daha fazla çözüm bulunmasına yardımcı olacaktır. Amerika Birleşik Devletleri’nin Houston şehrinde Barc barınağı müdür yardımcısı Jarrad Mears; "Son zamanlarda insanların önceliklerinin değiştiğini ve ne yazık ki hayvanların bunun sonuçlarına katlandığını ifade ederken, Aileler’in ışıkları açık tutmakta ve yiyecekleri masada tutmakta zorlandığını ve sonuncunda evcil hayvanların sokağa atılmasına neden olduğu tespitinde bulunmuştur. Evet köpekleri kim dışarı bıraktı?