20 Haziran Pazar günü Babalar Gününü içlerimiz acıya acıya, kan kusa kusa geçirdik. Niye mi? Çünkü Hakkâri’den aldığımız kara haber her zaman olduğu gibi bizi yine derinden yaraladı. Kimi babaydı… Kiminin de babası vardı…. Allah mekanlarını cennet etti. Şehitlerimizi kalbimize gömeceğiz lakin bu günkü olayları daha iyi tahlil etmek ve bundan sonra aynı olayların başımıza tekrar gelmemesi için neler yapılabileceğini konuşmamız gerekmektedir. Bu konuda en hızlı, somut ve gerçekçi öneriler Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’den geldi. Bu somut öneriler şunlardır. 24 Haziran 2010 günü yapılması planlanan MGK toplantısı öne çekilmelidir. PKK terörü ve etnik bölücülük özel gündemiyle yapılacak toplantıda terörle mücadele için kapsamlı önlemler karara bağlanmalı ve PKK açılımı zırvasından vazgeçildiği ilan edilmelidir. Bu kapsamda terörün iç kaynakları ve unsurlarına karşı gerekli tedbirlerin alınabilmesi için Anayasanın 120. maddesine göre bölgede Olağanüstü Hal ilan edilmelidir.
Kuzey Irak'a karşı siyasi, ekonomik ve askeri tüm imkânlar kullanılarak etkili bir caydırıcılık stratejisini uygulamaya konulmalıdır. Terör saldırılarının kaynaklandığı bu bölgeye geniş çaplı bir kara harekatı yapılmalı ve teröristlerin geçiş yollarını emniyete almak için Kuzey Irak'ta askeri ihtiyaçları karşılayacak geçici güvenlik kuşağı oluşturulması için gerekli hazırlıklara süratle başlanmalıdır. Kandil dağındaki terör elebaşlarına ve altyapısına karşı etkili bir askeri harekat icra edilmelidir. Kandil terör karargahı olmaktan kalıcı bir şekilde çıkarılmalıdır. Terör örgütünü İmralı'dan serbestçe yöneten teröristbaşının yakınları ve avukatları ile irtibatı ve dış dünyayla temas kanalları bütünüyle kesilmelidir. Son günlerde özellikle artan terör olayları karşısında Türk Milleti topyekün hareket etmeliyiz. Habur’da teröristlere özel mahkemeler kuran iktidar yapılan soytarılık karşısında teröristleri şımartmışlardır. Kürt açılımı zırvası ile teröre prim verilmiş güya demokratikleşme adına ipun ucu kaçırılmıştır. Artık taşeron örgüt haline gelen PKK dış politikada Türkiye’ye ders verme aracı olarak kullanılmaktadır. Türkiye beklide bir oyun içinde oyun bile olsa ne zaman dışişlerinde bir rol oynamaya kalksa hemen terör belası vatan evlatlarını vuruyor. Bölgedeki bazılarının bünyesine fazla geldiğini düşündüğüm demokrasi ara verilmeli, Olağanüstü hal ilen edilmeli, güya demokratikleşme olarak ta söylenen açılıp saçılmaya derhal son verilmelidir. Artık terör yapanlarda, teröre yardım ve yataklık edende, terörü övende, terörden rant sağlayanda, PKK’lıyım demen küstahlığını rahatça dile getirende sert bir şekilde cezalandırılmalıdır.