Geçen günlerde, “İnsanî Yardım Vakfı” nın organize ettiği ve Filistin’deki kardeşlerimize insanî yardım malzemesi taşıyan “Mavi Marmara” adlı gemimize, İsrail askerleri tarafından yapılan kanlı baskın, bütün dünyayı ayağa kaldırdı. İsrail’in herkes tarafından bilinen çirkin ve gerçek yüzü, bütün dünya tarafından bir kere daha gözler önüne serildi. Savunmasız, silahsız ve insanî yardımdan başka amacı olmayan insanlar acımasızca katledildi!.. Uluslararası deniz sularında, sivil insanların oluşturduğu ve insanî yardım amaçlı malzeme taşıyan bir gemiye ateş açıldı. “Birleşmiş Milletler Kararları” “Uluslararası Hukuk” gibi çağdaş devletlerin her şartta uyması gereken kurallar, İsrail tarafından bir kere daha çiğnendi. Kural ve hukuk tanımamazlık bir kere daha dünya gündemine oturdu!.. Sevgili okurlar!.. İsrail, hepimizin –bütün dünyanın- gözleri önünde bunu aslında öteden beri hep yapıyor!.. Bundan sonra da yapmaya – ne yazık ki- yine devam edecek!.. Bu ve buna benzer katliamlar, İsrail’in geçmişinde –hepimizin de bildiği gibi- sayılamayacak kadar çok!.. Kıymetli okurlar!.. İsrail’in tarihi çok eskilere dayanır. Hz. Davut ve Hz. Süleyman zamanlarında doğru yolda olan ve peygamberlere inanan Yahudiler, bir devlet kurmuşlardı. Ancak, daha sonraları hak yoldan ayrıldılar. Allah’da onlara, doğru yola gelmeleri için, Hz.İsa’yı peygamber olarak gönderdi. Yahudiler, Hz.İsa’ya inanmadılar ve çok eziyet ettiler. Öldürülmesi için çeşitli plânlar yaptılar. Nihayet, Allahü teâlâ tarafından Hz.İsa’nın (ruhunun) göğe çıkarılmasından sonra, Romalılar Kudüs’e hücum ederek, Yahudileri dağıttılar. Bir kısmını esir ederek, bir kısmını da öldürdüler. Kudüs’ü yağmalayarak, tahrip ettiler. Dünyanın dört bir yanına dağılan/dağıtılan Yahudiler; başka bir yerde toplanıp, bir daha devlet kuramadılar. Her yerde dışlandılar, uzunca yıllar hep perişan bir halde yaşadılar. Bu günkü İsrail Devleti, 1948’de kuruldu. 

Kuruluş felsefesinin temeli, “Siyonist” düşünceye dayanır. Bu düşünceye göre; öncelikli hedef, Filistin dışındaki bütün Yahudileri, Filistin’de toplamak! Nihaî hedef ise; “Arz-ı mev’ud” yani, “vaat edilmiş topraklar”a kavuşmak!.. Arz-ı mev’ud ise; bu günkü Filistin’in tamamı ile, Fırat ve Dicle ırmaklarının bulunduğu coğrafya… Tabiî ki, Anadolu’nun Güneydoğusu da bu sınırların içerisinde!.. (Yahudilerin Güneydoğu’da yıllarca toprak satın almalarının sebebi sizce ne olabilir?...) Saygıdeğer okurlar!.. Günümüzde, Yahudilerin yüzde 40’ı İsrail’de bir o kadarı da Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşamaktadır. Geriye kalanlar ise, dünyanın dört bir tarafına dağılmışlar…İngiltere, Fransa, İtalya, Rusya, Kanada, Türkiye… Ve daha bir çok ülke… Bulundukları ülkelerde -özellikle ABD. ile İngiltere’de- ekonomik ve siyasi açıdan da güçlü bir “lobi”ye sahipler. Bu ülkelerdeki “Yahudi lobisi” adeta “devlet içinde devlet” konumunda!.. Bunların büyük bir çoğunluğunun da ortak hedefi ise; -tabiî ki- “Siyonizm!..” Sevgili okurlar!.. Türkiye; İslâm dünyasının süper gücü ve lideri. Türk Milleti; İslâm’ın savunucusu ve de koruyucusu… Başımız, gözümüz üstüne! O şeref yeter bize!.. Tamam!.. Tamam da, Filistin başta olmak üzere; Bosna’da, Çeçenistan’da, Afganistan’da, Irak’ta, Musul’da, Kerkük’te, Keşmir’de, Doğu Türkistan’da, Kırım’da, Batı Trakya’da, Bulgaristan’da ve Kıbrıs’ta yıllarca Müslüman kanı akıtılırken, “Müslüman Arap Dünyası” nerede idi acaba?.. Ve… Şimdi hâlâ neredeler?!.. Filistin’e, Gazze’ye insanî yardım için yola çıkan ve İsrail askerleri tarafından hunharca katledilen aziz şehitlerimiz başta olmak üzere; Allah için, vatan ve bayrak için toprağa düşen, -dünyanın her neresinde olursa olsun- bütün şehitlerimize de binlerce selâm olsun!.. Ruhları şad ve de mekanları cennet olsun!.. Allah’ın lâneti bir kere daha İsrail’in üzerine olsun!.. Mevlâm; Müslüman Türk Milleti’ni korusun ve hep yaşatsın!.. Cenab-ı Allah, bütün Müslümanların yâr ve yardımcısı olsun!..