İstanbul'un fetih hazırlıkları yaklaşık bir yıl önceden başlamıştı. Alim Sultan Mehmet çok iyi tarih bildiğinden dolayı o güne kadar 29 defa kuşatılmış olan İstanbul’un alınamamasının sebeplerini çok iyi tahlil etmiş ve hazırlıklarını ona göre yapmıştı. Bütün hazırlıklarını eksiksiz tamamlayan Sultan Mehmet 2 Nisan 1453 tarihinde ilk Osmanlı öncü kuvvetleri İstanbul önlerinde görüldü. Böylece kuşatma başladı. Fethin gerçekleşmesinde gün be gün yaşanan olaylar ise şu şekilde gerçekleşmiştir. 6 Nisan 1453: Sultan Mehmet otağı Konstantinopolis önlerinde, St.Romanüs Kapısı (Topkapı) önüne kuruldu. Aynı gün şehir, Haliç’ten Marmara’ya kadar kuşatıldı. 6-7 Nisan 1453: İlk top atışları başladı. Edirnekapı yakınındaki surların bir kısmı yıkıldı. 9 Nisan 1453: Baltaoğlu Süleyman Bey Haliç’e girmek için ilk saldırıyı yaptı. 9-10 Nisan 1453: Boğazdaki surların bir bölümü ele geçti. Baltaoğlu Süleyman Bey Prens adalarını ele geçirdi. 11 Nisan 1453: Büyük surlar dövülmeye başlandı. Yer yer gedikler açıldı. Sürekli dövülen surlarda tahribat önemli boyutlara ulaştı. 12 Nisan 1453: Donanma Haliç’i koruyan gemilere saldırdı fakat Hıristiyan gemilerinin üstün gelmesi Osmanlı ordusunda moral bozukluğuna yol açtı. Sultan Mehmet’in emri üzerine havan topları ile Haliç’teki gemiler dövülmeye başlandı ve bir kadırga batırıldı. 22 Nisan 1453: Sabahın erken saatlerinde Hıristiyanlar, Sultan Mehmet’in inanılmaz azminin Haliç sırtlarında, karada seyrettiği gemileri hayret ve korkuyla gördüler. Öğleden sonra gemiler artık Haliç’e inmişlerdi. Türk donanmasının umulmadık biçimde Haliç’te görünmesi Bizans üzerinde büyük bir olumsuz tesir yaptı. 28 Nisan 1453: Haliç’teki gemi yakma girişimi yoğun top ateşiyle engellendi.
Ayvansaray ile Sütlüce arasına köprü kuruldu ve buradan Haliç surlarında ateş altına alındı. Deniz boyu surlarında tamamı kuşatıldı. İmparatora Ceneviz’liler aracılığıyla teslim önerisi iletildi. İmparator bu teklifi kabul etmedi . 7 Mayıs 1453: 30.000 kişilik bir kuvvetle Bayrampaşa deresi üzerindeki surlara yapılan üç saatlik saldırı sonuca ulaşamadı. 12 Mayıs 1453: Tekfur sarayı ile Edirnekapı arasında yapılan büyük saldırı püskürtüldü. 16 Mayıs 1453: Eğri kapı önüne kazılan lağımla Bizans’ın açtığı karşı lağım birleşti ve yeraltında şiddetli bir çarpışma oldu. Aynı gün Haliç’teki zincire yapılan saldırı da başarılı olamadı. Ertesi gün tekrar saldırıldı, yine sonuca ulaşılamadı. 18 Mayıs 1453: Hareketli ağaçtan bir kule ile Topkapı yönünden saldırıya geçildi. Şiddetli çarpışmalar akşama kadar sürdü. Bizans’lılar gece kuleyi yaktılar, doldurulan hendekleri boşalttılar. Sonraki günlerde surların yoğun top ateşiyle dövülmesi sürdürüldü. 25 Mayıs 1453: Fatih Sultan Mehmet, İmparatora İsfendiyar Beyoğlu İsmail Bey’i elçi göndererek son kez teslim olma teklifinde bulundu. Bu teklife göre imparator bütün malları ve hazinesiyle istediği yere gidebilecek, halktan isteyenlerde mallarını alıp gidebilecekler, kalanlar mal ve mülklerini koruyabileceklerdi. Bu teklif de reddedildi. 26 Mayıs 1453: Kuşatmanın kaldırılması, Batı devletlerinin gönderildiği büyük bir donanmanın yaklaşmakta olduğu gibi söylentilerin artması üzerine Sultan Mehmet Savaş Meclisini topladı. Bu toplantıda, baştan beri kuşatmaya karşı olan Çaldarlı Halil Paşa ve taraftarları kuşatmayı kaldırılmasını savundular. Padişah ile birlikte lalası Zağanos Paşa, Hocası Akşemseddin, Molla Gürani ve Molla Hüsrev gibi zatlar buna şiddetle karşı çıktı. Saldırıya devam etme kararı alındı ve hazırlıkları yapma görevi Zağanos Paşaya verildi. 27 Mayıs 1453: Genel saldırı orduya duyuruldu. 28 Mayıs 1453: Ordu, gününü ertesi gün yapılacak saldırılara hazırlanmak ve dinlenmekle geçirildi.
Fatih Sultan Mehmet safları dolaşarak askeri yüreklendirdi.
İstanbul’da ise bir dini ayin düzenlendi, İstanbul Ayasofya’da herkesi savunmaya davet etti. Bu tören Bizans'ın son töreni oldu.
29 Mayıs 1453: Birlikler hücum için savaş düzenine girdiler. Sultan Mehmet sabaha karşı savaş emrini verdi. Konstantinopolis cephesinde askerler savaş düzenini alırken halk kiliselere doluştu.
Osmanlı ordusu karadan ve denizden tekbirlerle ve davul sesleri ile son büyük saldırıya geçtiler. İlk saldırıyı hafif piyade kuvvetleri yaptı, ardından Anadolu askerleri saldırıya geçti.
Surdaki gedikten içeriye giren Anadolu askeri şehit olunca, ardından Yeniçeriler saldırıya geçtiler yanlarına kadar gelen Sultan Mehmet’in yüreklendirmesiyle göğüs göğse çarpışmalar başladı. Surlara ilk Türk Bayrağını diken Ulubatlı Hasan bu arada şehit oldu.
Belgrad kapıdan Yeniçerilerin içeri girmesi ve Edirnekapı’daki son direnişçileri ardından çevrilmeleri üzerine Bizans savunması çöktü.
İmparator sokak çatışmaları sırasında öldürüldü. Her yandan kente giren Türkler Bizans savunmasını tümüyle kırdılar. Fatih Sultan Mehmet öğleye doğru Topkapı’dan şehre girdi, doğruca Ayasofya ‘ya girerek burayı camiye çevirdi. Daha sonra Ayasofya’nın kıyamete kadar cami kalmasını yazılı vasiyet etmiştir.
Feth-i Mübin’in 557’inci yıldönümünde Ulu Fatih’in bıraktığı İstanbul’un ona yaraşır bir belde olmasını temenni ediyoruz. Onun torunları olduğunu iddia edenlerin ona yakışır tavırlarını bekliyoruz.