Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’in “Özerk Kürdistan’da, belediyemizin önünde sarı kırmızı yeşil bayrağımız dalgalansa ne olur!” sözüyle gelinen nokta, Türkiye üzerinde oynanan oyunların yeni sahnesini de aydınlattı. Bu sözü ile iyice zıvanadan çıktığının göstergesi oldu. Bu eyalet sistemi bu günün meselesi değil, şimdiki iktidar sahiplerinin siyasi devamı olduğunu iddia ettiği ANAP, arkasından AKP aynı düşüncenin ürünü olmuşlardır. ABD yapımı plan, yıllardır adım adım ilerliyor. Son Otuz yılın siyasilerinin bu soruna bakışı maalesef aşağı yukarı ağzı ile konuşmayan adamın düşüncelerine benziyor. Turgut Özal(1986) Devletin adı keşke Anadolu Cumhuriyeti olsaydı. Kürt sorununun çözümü için bu değişiklik yapılabilir. Tayyip Erdoğan (2003) Türkiyelilik bilincini yakalamalıyız, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bilinciyle zenginleştirmeliyiz. Korkut Özal (2004) Devlete Türk adı koymak sıkıntı yaratmıştır. Ağabeyim bu yüzden Anadolu Cumhuriyeti adını istiyordu. Büyük devlet adamlarının(!) bu sözleri bugünlere gelmemizde manidardır. Bu söylem Baydemir için ilk değil, daha öncede “devleti ve hükümeti yönetenlere sesleniyorum, bizi şahin ve güvercin olarak ayırmayın, has..tir diyorum, has..tir... bu halk ayakta durmaya devam edecektir.” Diyerek hükümete küfretmişse de hükümet kanadından ses çıkmamıştır. Kürt sorunu”nun tek çözümü, demokratik özerkliktir. Söylemine karşı sadece Cemil Çiçek tepki gösterse de Firavuna benzetilmekten kurtulamadı.

Ve bazı belediyeler artık vergileri Ankara’ya göndermeyeceklerini söylüyorlar. Bölücülerin bunu söylemesi gayet doğal tabiî ki de Hükümet bu hainliklere niye ses çıkarmıyor. Açılımın şımarttığı bölücülerden ihanet gürültüleri gelirken yürütme, yargı niye tepki göstermemektedir. Yinemi güneydoğu oyları için mi seslerini çıkarmamaktadırlar. Öte yandan vergi bile göndermeyeceğiz diyen yerel yöneticiler karşı seçim güvenliği nasıl sağlanacaktır. Bunların şu anda muamma. Bir süre önce ABD Büyükelçisi de “Türkiye’den ayrılırsanız eğer, üçüncü dünya ülkesi olursunuz” demedi mi? Öyleyse korkular, paranoyalar yersizdir. Kaldı ki Ülkede küçük bir azınlık aydıncık grup hariç federalizmi savunan talep eden hiç kimse yok bu şimdilikte ilelebette görünürlülüğü yok. Açılımın başımıza açacağı belaları zamanla göreceğimizi söylemiştik ve şimdi gerçekleşti. Referandum propagandalarını bahane eden şahin, güvercin, karga fark etmiyor ağzını açan BDP’li özerklik istiyor. Açılım süreci öncesinde özerklik hakkında açıkca konuşamayanlar ağızlarına bile alamayanlar bugün özerklik demeleri yarında genel af, bağımsızlık hiçte uzak görünmüyor. Referanduma bu pencereden de bakarak ”hayır’a hizmet” etmemiz gerekmektedir.