EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ

Anne...

Eş...

Kardeş...

Abla...

Evlat...

Can...

Canan...

Sırdaş...

Yoldaş...

Ömrünü paylaştığın arkadaş...

Fedakarlığın, şefkatin, sevginin, merhametin simgesi ve hayatın her merhalesinde öğretmendir kadınlar...

Dünyaya gelişimize vesile, hayata şekil verendir onlar...

Büyük Ozan Neşet Ertaş'ın dediği gibi:

"Kadınlar insandır, biz insanoğlu."

   Her yıl özen ve itinayla kutladığımız 8 Mart Dünya Kadınlar Gününün tarihçesine bakıldığında bir kadın mücadelesiyle, düzensiz işleyen hukuka yapılan müdahalesiyle karşılaşırız.

  8 Mart 1857 yılında Amerika'nın New York Eyaleti'nde tekstil sektöründe çalışan 15 bin kadın, uzun süreli çalışma saatlerini, insanlık dışı çalışma koşullarını, aldıkları düşük ücretlerini ve uğradıkları haksızlıkları protesto etmek için hak mücadelesine girişmişlerdi.

  Talepleri de olumsuz sonuç verince, grevler yaparak seslerini duyurmaya çalıştılar. Bu durum neticesinde de olaylar patlak verdi.

  Polisler işçilere aşırı sert tepki gösterdiler ve işçileri fabrikaya kilitlediler. Olaylar esnasında çıkan yangında işçiler fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamadılar ve 129 kadın işçi feci şekilde can verdi.

  İşçilerin cenaze törenine on binlerce kişi katıldı.

    Bugünü uluslararası alanda özel hale getirme fikrini ortaya atan ilk kişi ise Clara Zetkin'di.

  Amerika Sosyalist Partisi, 28 Şubat 1909'da New York'ta "Kadınlar Günü" düzenledikten sonra, 1910 yılında Kopenhag'da toplanan Uluslararası Emekçi Kadınlar Konferansı'nda Sosyalist Kadınlar Grubu, "Dünya Kadınlar Günü" olması için öneride bulundular.

 Konferansa 17 farklı ülkeden katılan 100 kadın, Zetkin'in önerisini oybirliğiyle kabul ettiler.

 1917'de Sovyet Rusya'da kadınlar oy hakkı kazandıktan sonra 8 Mart, ulusal bayram oldu.

   Almanya'nın Berlin eyaletinde de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün resmî tatil günü olmasına karar verildi.

  Türkiye'de ise 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandı.

  1975 yılında ve onu izleyen yıllarda da daha yaygın ve daha kapsamlı bir şekilde kutlanarak, kapalı mekanlardan kitlesel ortamlara taşındı.

    Görüldüğü üzere bugünün, emeğin, dayanışmanın, hak arayışının canı pahasına arandığı mana dolu bir gün olduğu karşımıza çıkar.

    Kadınlar yapı itibariyle zarif, naif ve duygusal oldukları kadar güçlüdürler de...

Hem de hiç yadırganmayacak kadar...

Tarihimize baktığımızda birçok şanlı isimler karşımıza çıkacaktır.

Toplumun temel taşı ailedir. Kadın ise ailenin direği, evin bahçesidir...

    HAYATI GÜZELLEŞTİREN TÜM KADINLARIMIZA 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNDE EN DERİN SAYGILARIMI SUNUYOR, EMEĞİN VE DAYANIŞMANIN ANITI OLAN BU MANİDAR GÜNDE, TÜM HEPSİNİ GÖNÜLDEN SELAMLIYORUM...