Daha önceki bir yazımda yerel gazeteciliğin zor olduğundan bahsetmiştik. Hatta bir arkadaşımız yazı yazdığımız kişi veya kurumlarla “Her an karşılaşabilir veya karşı karşıya gelebilirsiniz” demişti. Gerçekten de bu konuda çok haklı fakat biz yine de şehrimiz adına doğru bildiklerimizi söylemeye devam edeceğiz. Genel siyasetin hız kestiği şu günlerde yerel sorunlar biraz daha fazla dikkatimizi çekmeye başladı. Kırıkkale kurulduğu günden bu güne kadar büyük bahtsızlıklar yaşamış bir şehir, ki günümüze geldiğimizde şehircilik anlamında maalesef sınıfta kaldığını görüyoruz. Şehir henüz nasıl büyüyeceğine bile karar verebilmiş değil. Nihayet Atatürk Bulvarından Pazarın kaldırılmasından sonra epey atıl kalan Atatürk caddesinde çevre düzenlemesi yapılmaya başlandı. Yapılanın kötüsü olmaz mantığı ile olumlu bakmaya çalışıyorum. Fakat olmuyor. Parka Kırıkkale’yi temsil etmeyen taklit bir saat kulesini konulmuş. Cadde kenarlarına konulan lambalar bir türlü yanamadı gitti. Kayseri yolu Bağdat köprüsü mevkiinde Kırıkkale’yi sembolize ettiğine inandığım silah maketi daha önce sökülmüştü. Sökülmesinin sebebini bilemiyoruz. Sanatsal değeri olmayabilir, çirkin diyebilirsiniz Fakat bu sökmenizi haklı göstermez daha iyisi ile değiştirmeniz lazımdı. Kırıkkale’nin varlık sebebinin MKE olduğunu hepimiz biliyoruz. Kırıkkale’yi anlatırken veya Kırıkkale’ye gelen bir yabancının görmesi gereken figürdür. Mesela Denizli’ye şehir meydanında Horoz görür isek yadırgamayız. Kırıkkale’ye gelen bir misafirde silah görmek ister. Marka şehir Kırıkkale diyoruz. Türkiye’de bilinen tek markamız olan MKE var iken bu durumu şehrin tanıtımı için kullanamıyoruz.

 Manasız bir saat kulesi yerine güzel bir silah, Bomba, Top arabası gibi bir figür olabilirdi. Spor Genel Müdürlüğü resmi internet sitesinde yer alan verilere göre 8'er tesis ile Hakkâri ve Kırıkkale, 43. Sırada imiş. Bunu eleştirirken 85 yıllık Kırıkkale yöneticilerini mi yoksa son on yıllık iktidarımı suçlayayım. Ne demem lazım bilmiyorum. Suç oranı en fazla olan il çıkıyoruz. Düne kadar İçişleri Bakanı ve Emniyet Genel Müdürünün şehri idi. Her zamanki gibi doğacı ve doğalcı belediyemiz, aynen kışın yağan karla mücadele yapmadığı gibi baharda selle, yazında sinekle,böcekle, toz toprakla mücadele etmiyor. Gördüğüm eksiklik ve yanlışlıklardan söz edeceğiz. Amacımız sadece muhalefet değil, mutlaka çözüm yolları bilahare çeşitli zamanlarda ortak akılla ürettiğimiz çeşitli projelerimiz ortaya koyacağız. Aslında şehir için acil projeler belli, bunu hem vatandaş, hem de yöneticilerimiz de çok iyi biliyor. Bir çok siyasimizin seçim projelerinde hepsi bir şekilde vardı. Gazetenizde ki haberden yola çıkarak bir rahatsızlığımızı dile getirmek istiyorum. Haberinde aynen şu vardı. Kaldırıma park etmiş bir araba resmi ile birlikte “Yayalar yolda arabalar kaldırımda” başlığı, bu durumda Kırıkkale halkını mı suçlayacağız yolda yürüyor diye, yöneticilerimi suçlayacağız o araçlara izin veriyor diye. Bir başka rahatsız edici durumda esnafımızın kaldırımı işgal etmeleri, bu şekilde hareket eden esnafımızın adlarını tek tek yazmamıza gerek yok aslında hem onlar kendilerini biliyorlar. Hem de Belediye onları çok iyi biliyor. Yolda arabaları, kaldırımda satış yaptıkları ürünleri ile her gün Kırıkkale halkının tamamına ait olan alanları işgal ediyorlar. Bu manzara ile marka şehir Kırıkkale’yi kasabaya dönüştürüyoruz. Bu şehirde yaşayan ve gelecekte de bu şehirde yaşama arzusu içinde olanlara sesleniyorum. Lütfen yerel yöneticileri daha iyi çalışmaları için uyarın.