MESCÎDİ RAĞBET VE BAHATTİN HOCA

Yakın zamanda Kırıkkale'mize Mescîdi Rağbet Camii adı altında muhteşem bir eser kazandırıldı.

Belki sosyal medyada, belki haber sitelerinde ya da eşten dosttan duydunuz veya hiç haberdar dahi olamadınız...

    Cami ismini işittiğinizde muhtemelen aklınıza ilk gelen etrafı duvarlarla çevrili üzerinde büyükçe bir kubbe ve el motifleriyle süslenmiş, biraz da bahçe alanı genişletilmiş bir ibadethane hayalinizde canlanıyordur.

     İşte öyle değil.

   Bu eser bir asır sonrasına, kuşaktan kuşağa aktarılacak ve değil ülke, dünyada eşsiz özelliklere sahip kendine has özel bir yapıt...

      İnşaası 2015 yılında başlanılan ve çoğunlukla bağışlarla tamamlanılan Mescîdi Rağbet Camii'nin yani İslami Değerler Külliyesi'nin şöyle birkaç özelliğinden bahsedeyim.

  Külliyenin ve caminin en büyük özelliklerinden biri, 4 hilal şeklinde yarım kubbeden oluşması. İslam'ın nurunu ve nişanesini hilalle dört bir yöne temsil etmesi...

   Bir diğer özelliği gece ışıklar yandığında oradan geçen uçakların 'Allah' lafzını gökyüzünden görebiliyor olması. Yani semadan bakıldığında Allah'û Teâlâ'nın isminin Anadolu'nun bağrına mühür şeklinde vurulmuş hissi oluşturması...

  Bir diğer özelliği Selçuklu mimarisine uygun, tamamen taşla yapılmış olması.

   Aynı zamanda Osmanlı ve modern Türk mimarisinden esinlenerek 2 minareli olarak tasarlanmış olması...

   Yedi yüz elli kişi kapasiteli olan bu eser İslam adına merak edilen bütün içeriği bünyesinde barındırıyor.

   Uhud Savaşındaki okçuların Peygamber Efendimiz  (sav)'in nasihatlerinin dışına çıkarak o bölgeyi nasıl terk ettikleri, Ebrehe'nin fil ordusunun, ebabil kuşları tarafından Allah(cc)’ın kudretiyle nasıl hezimete uğratıldıkları gibi tarihe damga vurulmuş birçok olaylar, maket ve slayt görüntüleriyle görsel olarak da sunuluyor.

  Peygamber Efendimiz (sav)'in merak edilip çok kişinin göremediği evinin maketi, yaslandığı ağaçtan bir kesit, mübarek sakalı şerifi ve hırkası...

    Yeryüzünde farklı dillerde yazılmış kuranı kerim örnekleri...

    Hacc ibadeti ve umre ziyaretleri yapmak isteyen kişilerin yola çıkmadan evvel mutlaka uğramaları gereken ve bir ön bilgi edinebilecekleri muhteşem bir yer.

     Yani İslamiyet adına öğrenmek, görmek istediğiniz hemen her bilgi mevcut.

  Sadece Kırıkkale halkının değil diğer illerdeki insanların da gelip görmesi, ziyaret etmesi gereken, ince ince emek verilmiş üzerinde ustaca çalışılıp her detayın düşünüldüğü, manevi hazzın en üst seviyede hissedilebileceği muhteşem bir eser.

Peki bu eser Kırıkkale adına ne anlama geliyor, nasıl bir değer katacak?

  Hem mimari hem estetik hem de kullanım bakımından sadece Kırıkkale adına değil, Türkiye için de göz dolduran bu eser aynı zamanda ilimizin marka değerini de yükselterek ilim irfan, Asr-ı Saâdet, Siyeri Nebî, Kâbe ve Mekke Tarihi, Mushaf-ı Şerif örnekleri, Kâbe'nin örtüleri ile Kırıkkale hem ziyaret noktası hem de dini turizmde Kırıkkale, Kırşehir ve Nevşehir üçgeninde yer alacak. Kırıkkale bu sayede geçiş noktası değil ziyaret merkezi olacak.

   İstanbul'a bir geziye gittiğimde Miniatürk isminde, her şehrin ünlü bir yapıtının yer aldığı devasa Minyatür Türkiye Parkı'nı ziyaret etmiştim. Anıtkabir'den Selimiye'ye, Süleymaniye'den Mevlâna'nın türbesine, İshak Paşa Sarayı'ndan Çanakkale Şehitleri Abidesi'ne kadar hepsini barındırıyordu. Geçenlerde okuduğum haberde Kırşehir’de bulunan Ahi Evran Camii'nin ve Türbesi'nin de ilave edildiğini öğrendim. Hem çok mutlu oldum hem de "acaba bizim ilimizde de neden öyle bir eser yok" düşünceleri haliyle bende bir uhde oluşturmuştu.

    Şimdilerde ise "NEDEN YOK" uhdesi yerini "NEDEN OLMASIN"a bıraktı bile...

     Bu şahane eseri Kırıkkale'ye kazandıran perdenin ardındaki gizli kahramana da teşekkürlerimizi sunarak biraz kendisinden bahsetmek istiyorum.

       Bu eserin yapılmasında en büyük pay sahibi kuşkusuz Kırıkkale'mizin evladı BAHATTİN AKYÖN hocamız...

    Birlikte basın yazarlığı yapmaktan onur duyduğum Kale Haber Medya Grubu'nda yazar olan ve daha evvel de Cidde'de ülkemizi temsilen basın ateşeliği yani basın elçiliği, danışmanlığı ve temsilciliği yapmış olan Akyön hocamız şimdi ise Türkiye Bisiklet Federasyonu Asbaşkanlığını yürütüyor.

     Haziran içerisinde düzenlenen Road Roce Uluslararası Bisiklet Turnuvası'nın Kırıkkale'mize gerçekleşmesini sağlamıştı Akyön hocamız. Bu sayede 25 farklı ülkeden bisiklet sürücüleri ve dünyaca tanınan UCI İspanyol Komiseri ilimizde misafir oldular. Bunun yanısıra bu ülkelerin televizyon kanalları ve devlet televizyon kanalımız TRT ve diğer illerimizin tv kanalları canlı yayın yaparak Kırıkkale'yi daha yakinen tanıma imkânı buldular.

     Bu durumun tabiki şehir turizmi ve esnafımız açısından da önemi tartışılmaz...

     Bir şehrin kültürünü, mimarisini, içerisinde bulunan doğal güzellikleri, hizmetleri tanıtmanın, reklam yapmanın en ideal yolu bu tür organizasyonlar gerçekleştirmektir.

  Bu organizasyon öylesine beğenildi ki, tekrar düzenlenmesi için raporlar tuttular.

    Bu turnuvanın koordinesinde de perde ardındaki isim yine BAHATTİN AKYÖN hocamızdı.

   Hemen her şehrin içerisinde doğup büyümüş ve o yörenin kalkınması, gelişmesi için her taşın altına elini sokan evlatları çıkıyor mutlaka. Bu değerlerin emekleri takdirle karşılanıp gerekli değerleri verilmeli ki gelecek nesillere hem örnek hem de ilham kaynağı olsun.

Kırıkkale'miz ve ülkemiz adına yapmış oldukları takdire şayan hizmetlerinden dolayı başta Bahattin Akyön hocamız olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunarız.

770Bb556 4683 416F 9559 C9617A9D901A

F281Fe01 E4Cd 4677 Af37 A4F73E907682

14A657D5 F2E6 4E21 B92C 27E7C6B9F90C