Yıl 1918 Birinci Cihan Savaşı kaybedilmiş, Mondros Mütarekesi imzalanmış, Osmanlı Devleti parçalanmış, Yıldırım Orduları lağvedilmesi ile Mustafa Kemal Paşa İstanbul’a gelmişti. İşgal kuvvetleri donanmasının Haydarpaşa açıklarından İstanbul’a girdiğini gören Mustafa Kemal Paşa şahit olduğu bu manzara karşısında “Geldikleri gibi giderler.” ünlü sözcüğü söylemişti. İstanbul’da yakın arkadaşları olan Ali Fuat Paşa (Cebesoy), İsmet Bey (İnönü), Rauf Bey (Orbay) ve diğer güvenilir arkadaşları ile İstanbul Şişli’deki evlerinde vatanın kurtarılması için toplantılar yapılmakta çareler aranmakta idi. Bu arada, İşgal Kuvvetleri Komutanlığı, Rum köylerinin sürekli olarak Türkler tarafından hücuma uğradığı ve yerel yönetimce asayişin sağlanılamadığından şikayet edilmekte ve asayiş sağlanamaz ise, İşgal Kuvvetleri’nin duruma el koyacağı tehditleri yapılmakta idi. Görünürde, Samsun bölgesindeki karışıklıkları önlemek üzere görevlendirilen Mustafa Kemal Paşa, bir taraftanda gizlice memleketin kurtuluşu için hazırlıklar yapmakta idi. Mustafa Kemal Paşa, İşgal Devletleri Güçleri’nce aranmasını takiben Kızkulesi açıklarında bindiği Bandırma Vapuru, düşman zırhlıları arasından İstanbul’u terk ederken arkadaşlarına: “-Bunlar işte böyle yalnız demire, çeliğe, silah kuvvetine dayanırlar. Bildikleri şey yalnız madde! Bunlar hürriyet uğruna ölmeye karar verenlerin kuvvetini anlayamazlar. Biz, Anadolu’ya ne silah, ne cephane götürüyoruz; biz ideali ve imanı götürüyoruz!” demiştir.
Bugünde memleketimizin içerisinde bulunduğu sıkıntılardan kurtulabilmesi için aynı ideal ve inancın paylaşılması gerektiğine inanıyorum.
Türk Milleti yüzyıllardır ülkesine ülke katmak için sefere çıkmışken bu defa durum değişmiş milleti kurtarmak için sefere çıkanlar Mustafa Kemal’in etrafında bir avuç vatansever idi.
Mustafa Kemal Samsun’a çıktığı günü şu şekilde anlatmaktadır.
“1919 Senesi mayısının on dokuzuncu günü Samsun’a çıktım. Genel durum ve görünüş: Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu topluluk genel savaşta yenilmiş, Osmanlı’nın ordusu her yanda zedelenmiş, koşulları ağır bir ateşkes antlaşması imzalamış Büyük savaşın uzun yıllar boyunca, ulus yorgun ve yoksul bir durumda.Ulusu ve yurdu genel savaşa sürükleyenler,kendi başlarının kaygısına düşerek yurttan kaçmışlar…” demiştir.
16 Mayıs 1919’da İstanbul’dan yola çıkan Mustafa Kemal Paşa’nın 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basması ile başlattığı Kurtuluş Savaşı büyük bir zaferle sonuçlanmıştı.
Büyük Atatürk, Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir. Cumhuriyet'i biz kurduk, onu yüceltecek ve devam ettirecek sizlersiniz diyerek, büyük özverilerle kurulan Cumhuriyet'i çok sevip, güvendiği Türk Gençliği'ne emanet etmiştir.
19 Mayıs’ı Gençliğe armağan eden Atatürk Emaneti alan Türk gençliğinin kendine güvenmesini sahip olduğu devletini lider ülke yapmasını ve “ Atatürk genci” olmaktan gurur duymasını istiyordu.
Bugün de 19 Mayıs 1919’un 91. yıldönümü kutlanırken Türk genci Mustafa Kemal’in çizdiği bu yolda “Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” İlkesi doğrultusunda hareket ederek bu ülkenin kurtuluşu için görevin kendisine düştüğünü bilmelidir.
Türk genci Ülke bir darboğaza girmişken Milli mücadele ruhu ile ayağa kalkmalı ve Mustafa Kemal’in işgalci güçlerle Samsun’da başlattığı bu mücadeleden daha zorunu bugün hem iç düşmana, işbirlikçilere hem de dış düşmana Avrupa ve ABD’ye karşı yapmalıdır.