Yakın zamanda kıyamet gibi bir felaket yaşadık.

Az biraz daha geriye gidersek tüm dünyayı ablukaya alan küresel bir salgın...

Biraz daha geriye gidelim. Yurdun dört bir yanını saran orman yangınları...

Aralardaki yıllarda yaşanılan terör, sel, çığ düşmesi, trafik kazaları gibilerini hiç saymıyorum bile...

Yani son 10 yılda yüzbinlerce insanımızı toprağa verdiğimiz, milli servetlerimizi ardı ardına kaybettiğimiz felaket üstüne felaket, afet üstüne afeti yaşadık hem ülkemizde hem dünya genelinde...

PEKİİ ŞİMDİ SORUYORUM SİZLERE;

Deprem olduğunda hepimiz ne yaptık?! O anda oraya ulaşıp zaman geçmeden enkaz altındaki canlılarımızı kurtarmak istedik değil mi?

Kurtarma esnasında ses veren kişiye ' hangi partidensin ' diye soru sordunuz mu hiç?

Ya da sizinle aynı siyasi görüşte değilse 'boşver kalsın ölsün' dediniz mi?

Deprem olduğunda, 'o bölgede şu parti veya bu parti hep kazanıyordu iyi olmuş' dediniz mi?

Tüm ülkece yardım seferberliği başladığında 'X görüşte olan kişiye verilsin bunlar 'diye üstüne not yazdınız mı?

Salgında ölenler arasında tanıdığınız kişi için; 'zaten hiçbir zaman bizim partiye oy vermezdi iyi ki vefat etmiş' dediğiniz kimse oldu mu?

Orman yangınlarında da aynı şekilde 'boş verin yanarsa yansın o muhittekilerin çoğu X PARTİLİ zaten' dediniz mi?

BU SÖZLERİ DEĞİL SÖYLEMEK, AKLINIZIN UCUNDAN DAHİ KESİNLİKLE GEÇMEDİĞİNDEN EMİNİM...
Zerresini bile geçiren varsa da insanlıktan nasibini almamıştır zaten.

Yaşam döngüsü içerisinde hemen hepimizin başından hastalık, düğün, cenaze gibi durumlar geçebiliyor. O esnada mutlaka ya en yakın komşumuza ya samimi olduğumuz arkadaşlarımıza ya da akrabalarımıza mutlaka maddi, manevi ihtiyaç duyabiliyoruz.

Gecenin bir vakti komşunuz zilinize basıp, 'komşum çocuk ateşler içinde yanıyor, bir hastaneye götürebilir miyiz' diyerek yardım istediğinde siyasi fikrine göre mi hareket ediyoruz?

Bugün sokakta, parkta, bahçede, işyerlerinde her gün karşılaştığımız, merhaba ettiğimiz tanıdık simaların hangi siyasi fikirde olduğunu biliyor muyuz? Ya da bilmemiz gerekiyor mu? Ya da aynı görüşte mi olmalıyız?

Seçimler yaklaştıkça siyasetin nabzı tavan yaptı ve tansiyon bir hayli yüksek. Ortam ise gerildikçe geriliyor. Bu gerginlikte ise en tepeden en aşağısına kadar herkesin payı var açıkçası.

Biri diğerine hakaret diyor, öbürü berikine sövüyor, diğeri başkasını aşağılıyor, bir kesim farklı görüşü taşlıyor, kimileri devlet erkanını yuhalıyor, kimileri türlü türlü ithamlarda bulunuyor...
Daha bilmem ne, bilmem ne...
Çirkinlikler, ayıplanacak türler diyaloglar had safhada...

PEKİİ BU DURUM HALKA NASIL YANSIYOR?!

Her gün merhaba ettiğimiz dostlarımız, arkadaşlarımızla birbirimize sırtımızı dönüyoruz. Selamlaşmıyoruz bile. Düğünü varsa ya davetiye vermiyor, verirse de 'o savunduğu kişilerle yapsın düğününü' diyerek elimizin tersiyle itiveriyoruz.

Aynı görüşte olmadığımız mahallemizin marketi, manavı, kasabından alış-verişi kesiyoruz...

Bir de tartışma esnada söylenen sözler ve kırılan kalpler...
Hatır gönül bir kenara bırakılıp yapılan hakaretler...
İnanılır gibi değil. Tanıyamıyorsun yıllardır dertleştiğin dostunu, arkadaşını, sırdaşını...

YA SONRA!?

Seçim bitiyor. Kazananlar sevinçler içinde kutlamalarını yapıyor. Hatta birbirlerine türlü türlü sözler söyleyenler aralarınla ittifaklar kuruyorlar. Düne kadar oy amaçlı sırtımızı sıvayanlar ortadan kayboluyor, verdikleri şahsi telefonlarına ulaşılamıyor, isimlerini dahi unutturuyorlar.

Ne zamana kadar?
Bir sonraki seçime kadar.

Vatandaşın her türlü sorunlarıyla dertlenip, meclise taşıyan bürokratlarımızdan istisna olanları tenzih ediyorum bu ayrıntıdan.

GERİDE BİZE KALAN NE?

Kırılmış kalpler, incinmiş gönüller, bozulmuş dostluklar, yitirilmiş sohbetler...

Tabiri caizse yıllarca süregelen hal-hatırlar moloz yığını haline geliyor.

Değiyor mu peki bunca yaşanılanlara?

Elbet ülkemizi birileri yönetecek. Hepimiz seçim günü demokratik tercihimizi yapacağız. Sadece seçim dönemi değil tüm yaşadığımız süreci dikkate alarak değerlendireceğiz elbette. Yıllarca seçimler gelir geçer siyasi tartışmalar neticesinde kırgınlıklar kime yarar sağlamış ki?

Buradan ayrıca siyasi liderlerimize de ricada ve çağrıda bulunmak istiyorum.

Ebetteki ülke idaresine adaylığınız için doğal olarak vaatlerinizi sunacak icraatlarınızı anlatacaksınız. Bu en tabii hakkınız. Olmalıdır da. Ama görünen o ki bu esnada söylenen sözler ve sert ifadeler neticesinde halk galeyana gelebiliyor ve ortamlar gerilebiliyor. Maazallah bu durumda siz değerli devlet büyükleri de böyle bir tatsızlık yaşansın istemezsiniz.

TOPLUM OLARAK AKLISELİM DÜŞÜNELİM VE HERKESİN FİKRİNE SAYGI DUYALIM. BU İLK SEÇİM DEĞİL SON SEÇİM DE OLMAYACAK. GERİYE AVUÇLARIMIZDA KIRILMIŞ KALPLER DEĞİL, DOSTLUKLAR KALSIN...

'EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR' demiş büyük önder ATATÜRK. O halde seçimlerin kazananı bizler olalım...