Başlığı görünce aylardan Ramazan, dışarıda da mevsim normallerinin üzerinde sıcaklık var. Oruç sebebi ile çok susadığım için bol “u” lu bir başlık attığımı düşünmeyin sakın Türkiye malumu olduğunuz üzere üç tarafı sularla çevrili bir yarımada olmasının yanında akarsuları itibari ile de dünyanın şanslı bir bölgesinde olmasına rağmen aslında su fakiri bir ülke olduğunu biliyoruz. Maalesef su akıyor, memleketçe bakıyoruz. Yanıbaşımızdan Kızılırmak geçmesine rağmen, sulanabilir topraklarımızın alanı çok düşük seviyede olması halkın değil yöneticilerimizin ayıbıdır herhalde. Eskiden köyümüze gittiğimizde taşların arasında sızan suları kana kana içerdik. Bilirdik ki doğadan gelen temizdir, saftır. Maalesef zaman değişti. Sanayileşme ve insanların vurdumduymazlığı artık kırlardaki kaynak suları içilemez hale getirmiştir. Artık insanlar bırakın kaynaklardaki suları içmeyi, çeşmelerdeki sulara bile güvenemiyorlar. Şişelenmiş, damacanalara toplanıp satışa sunulan suları içmeye başladık. Ancak son günlerde medyadan takip ettiğimiz üzere artık damacanalardaki sulara bile güvenemeyeceğimiz ortaya çıkmıştır. Sağlık Bakanlığı ve Gıda Tarım Bakanlığı piyasaya sağlık koşulları önemsenmeden sürülen suların takibine düşmüş, şimdiye kadar on beşe yakın firma adı deşifre edildi. Sağlık Bakanlığı bu denetimleri sürekli hale getirip halkın sağlığı ile oynayan vicdansız tacirler rezil rüsva olup sokağa çıkamaz haline getirsinler. 

 Bizde Kırıkkale sakinleri olarak özellikle il yöneticilerimizin Kırıkkale’de faaliyet gösteren firmalar üzerinde bir araştırma yaparak kamuoyuna duyurulmasını rica ediyoruz. Damacanalarımızın dolum sırasında temizliğine dikkat ettiğimiz kadar, damacananın kullanım ömrüne de dikkat etmemiz gerekmektedir. Ömrü iki yıl olan su damacanalarının imha edilmesine dikkat edilmelidir. Belediye, KOSKİ Müdürlüğü ve Yeşil Vadi Su Birliği Başkanlığı da bu durum karşısında hemen açıklama yaparak çeşmeden akan suyumuzun her türlü analiz, tahlil, talimat, yönetmeliklere hatta Dünya Sağlık Örgütü değerlerine bile uygun olduğunu söyleyerek, vatandaşların suyu rahatlıkla içebileceğini söylüyorlar. Söylüyorlar da, kaç kişiye inandırıcı geliyor. Söylüyorlar da, acaba şehirde mecbur kalmadıkları sürece kaç kişi çeşme suyu içiyor. Söylüyorlar da, bu açıklamayı yapan belediye yöneticileri çeşmeden akan suyu içiyorlar mı?