19.ve 20 başlarında Yurt ve millet sorunları ile ilgilenen 190 Askeri Tıbbiye öğrencisi, 24 Mayıs 1911'de başta dönemin ünlü Türkçüleri olmak üzere, birçok tanınmış şair, edip, bilim ve düşünce adamına mektuplar yazdılar ve 21 kişilik de bir girişimciler kurulu oluşturdular. Fiili kuruluştan yaklaşık dokuz ay sonra, 25 Mart 1912 tarihinde gerekli hazırlıklar tamamlanarak resmi kuruluş gerçekleştirilir. İlk yönetim kurulu şu isimlerden oluşur: Ahmet Ferit Tek (Başkan), Yusuf Akçura (İkinci Başkan), Mehmet Ali Tevfik (Genel Sekreter), Fuat Sabit (Veznedar) 1912'de yayımlanan Türk Ocağı Esas Nizamnamesi'ne göre, Ocağın amacı, ;Akvam-ı İslamiyenin bir rükn-i mühimmi olan Türklerin milli terbiye ve ilmi, içtimai, iktisadi seviyelerinin terakki ve i'lasıyla Türk ırk ve dilinin kemaline çalışmak; idi. Dernek, amacını gerçekleştirmek için ;Türk Ocağı adı ile kulüpler açarak dersler, konferanslar, müsamereler tertip, kitaplar ve risaleler neşir edecek, mektepler açmaya çalışacaktı. Ocağın amacına ulaşmağa çalışırken ;sırf milli ve içtimai bir vaziyette; kalacağı belirtilmekte, "Asla siyaset ile uğraşmayacak ve hiçbir vakit siyasi fırkalara hadim bulunmayacaktır; denilmekte idi. 1922'de ;Milli mücadele; zaferlerle sonuçlanınca Türk Ocağı'nın çalışmaları yeniden canlanır. Bu dönemde açılan Ocakların sayısı, 1928 yılı başında 141'e ulaşmıştır. Bu dönemde Ankara'ya taşınmıştır.
1927 yılında toplanan Türk Ocakları Kurultayında, Türk Ocağı Yasası'nda değişiklik yapılarak Ocak, CHP ile ilişkilendirilerek kapatılmıştır. Bunun sebebi de Rusya'nın Ankara Büyükelçisi İ. Z. Suritch (Suriç) Yoldaş Türk Ocaklarının Rusya'daki Türklerle fazla ilgilenmesinden duyduğu kuşkuyu Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras'a bildirerek bu konuda bir tedbir alınmasını istemesidir.
Bu durum Türk Ocağı'nın kapatılması yolunu açmıştır. Ocağın 10 Nisan 1931 günü yapılan son (olağanüstü) kurultayında, derneğin 264 şubesi ile birlikte tüzel kişiliğini feshetmesine karar verilir. Yurt alanına yayılmış 141 parça mülkü, bütün nakdi varlıkları CHP’ye devredilmiş, Ocağın 32.000 üyesi açıkta bırakılmıştır.
Türk Ocaklarının çalışmaları 18 yıllık bir aradan sonra, 1949 yılında başlamıştır. 1931 yılındaki kapatılış sırasında Ocağın üst yöneticileri olan Hamdullah Suphi Tanrıöver, 10 Mayıs 1949'da, İstanbul'da yeniden açılması sağlanmıştır.
1954 yılından başlayarak gençlerin desteği ile başarılı çalışmalar yapmağa başlayan Ocak, 27 Mayıs 1960 Askeri darbesi ve 12 Eylül 1980 askeri darbesi ile birlikte, kapanan Ocak ancak 15 Nisan 1984'te yeniden başlayabildi.
Türk Ocakları, varlığını yüz yıla yakın bir zamandır sürdürebilmiş ve milletinin zor dönemlerinde, onun varlığı için çabalamış ve amacını ;Türk milletini sevmek ve yüceltmek; olarak tanımlanan ülküsüne bağlı olanların kurduğu bir kuruluş olarak varlığını sürdürmektedir.
Kendini ana fikirlerinden taviz vermeden yenileyebilmiş, geliştirebilmiş bir kurum olan Türk Ocakları, günümüzde akademik camia içerisinde önemli bir yer sağlayarak, ülkemizdeki fikir iklimine gerekli katkıyı yapabilmenin uğraşı içerisindedir. Her dönem ülkemizin ve milletimizin aydınlanabilmesi adına fikirlerini çeşitli platformlarda açıklamaya çalışan Türk Ocakları, amaçlarından dönemler, iktidarlar değişse de vazgeçmeyerek, kendi misyonunu canlı tutabilmenin gayretini göstermekte, Türk milletinin vicdanı olarak kendine düşen görevi sürdürmektedir.
1962 yılından bu yana Kırıkkale’de milliyetçi gençler için bir yol gösterici olan Ocak kapısına gelen herkese bu şuuru vermek için çalışmaktadır. Bu gün Kırıkkale’de toplumun önünde gerek siyasi gerekse bürokratik olarak çıkmış bu camiadan hemen herkes Ocağın tedrisinden bir şekilde geçmiştir.
Başarılı çalışmaları ile kamuoyunun saygı ve takdirini kazanan Kırıkkale Türk Ocakları Başkanı Sayın Dr. Hasan Yaylı ve Yönetim Kurulu üyeleri Ercihan Çakmak, Murat Yıldırım, Halil Murat Ünver, Tuncay Erduran, Şevket Özsoy, Habilhan Pehlivanlı, Ahmet Erdal, Taki Kaplan, Yusuf Yapar’a bu gayretlerinden dolayı teşekkürü borç biliriz.