Konuşmanın bazı kuralları vardır. Bu kurallar manzumesine konuşma adabı diyoruz. Konuşma adabının temel kuralı, ne zaman konuşup ne zaman susacağını bilmektir. Bu, iki sanatçının şarkı söylerken düet yapması gibidir. Nasıl düet yapan sanatçılar özenle kendi sırasını beklerse, konuşan kişiler de özenle kendi sırasını beklemelidir.
Konuşurken karşımızdakini yalnızca dinleyici durumuna düşürmemeliyiz. Biz ne kadar konuşuyorsak karşımızdakine de aynı oranda konuşma fırsatı vermeliyiz. Hatta biz daha az konuşup daha fazla dinlemeliyiz. Emin olunuz ki bir insanı onurlandırıp onunla derin insani bağlar kurmanın en etkili yolu onu dikkatle dinlemektir. Ne yazık ki çok azımız dinleme erdemini gösterebiliyoruz.
Dikkat ediyorum da bazıları virgül koymadan, hatta hiç nefes arası bile vermeden carcar konuşuyor. Eğer böyle devam ederlerse bir süreçte kendilerini dinleyecek kimseyi bulamazlar. Bunlar iletişim özürlüdür.
Ne zaman konuşup ne zaman susacağını bilmeyenlerin en sık yaptığı hatalardan biri de karşıdakinin sözünü kesmektir. Oysa konuşma adabına göre karşıdakinin sözünü kesmek çok ayıptır! Nitekim yapılan araştırmalar da iletişimde biri konuşurken onun sözünü kesen kişilerin çok itici bulunduklarını ortaya koyuyor.
'ANLAŞMA SANATI / Tuncer Elmacıoğlu'