Askerlik yaptığım dönemde uygun adım yürüyüşlerde en çok hoşuma giden söz “Her Türk Asker doğar” cümlesi idi. Tarihçi olmam sebebi ile Orta Asya’yı ve Bozkır Kültürünü Askerliğin Türk Milleti için ne manaya geldiğini biliyordum. Mete Han’ın Orduda Onluk sistemini, Kürşad’ın Çine İsyanı, Kutluk Kağan’ın Türk Milletine özgürlüğünü kazandırması, Fatih’in Hazreti Peygamber’in Hadis-i Şeriflerine mazhar olması hep asker millet oluşumuzdan değil midir? Mustafa Kemal’in Türk Millet’ini Sevr Paylaşımından kurtararak esarete düşmesini engellemesi Türk askeri ve askerlik anlayışı sayesinde olmadı mı? Vicdanı ret diye bir şey ortaya attılar. Tartışıyoruz, taraftar olanda var karşı çıkanda, neymiş efendim bu vicdanı ret. İnsanların dini düşünceleri, sosyal yaşantıları ve benzeri sebeplerle insan öldürmeyi ve bunun eğitimini almayı reddetmesi imiş. Askerlik yapmama karşılığında Avrupa’da olduğu gibi askerlik süresi zarfında kamu hizmeti göreceklermiş.
Bunu Avrupa’nın sözde ülkeleri olan İsviçre, Danimarka, Belçika gibi ülkelerinde uygulayabilirsiniz. Ama ateş çemberi içerisinde bu coğrafyada, bizim gibi ülkelerde bu olmaz. Madem vatan borcu olan bu hizmetten kaçınıyorlar bu insanlar. Onlarında bazı haklardan mahrum olması lazımdır. Vatan savunmasına katılmayan bir kişi bu vatanda benimle aynı haklara sahip olmamalı. Ortadoğu’nun karışık coğrafyasında, gücü yetse de yetmese de bütün komşularımızın ve küresel güçlerin bizi yutmak istediği bir çağda bunu tek önleyebilecek güç olan, hatta düşmanlarımızın tek çekindiği güç olan ordumuzu lağvetme projesidir bu. Ergenekon davası ile başlayan askerden ve askerlikten soğutma projesi, bedelli ile devam etmiş, nihayet vicdanı ret kavramını bizzat hükümetten duymamız son noktayı koymuştur. Hedef Türk Milletine askere gitmeyebileceğini anlayışını göstermek. Böyle devam ederse oynamayan değerimiz, tartışmaya açılmayan kutsalımız kalmayacak.
Avrupa’nın Sevr’i gerçekleştirmesinin önündeki son engeldir bu.
Bence vicdanı retçiler ya ödlek takımı yada vatan hainleridir.
Vicdanı retçilerin imanını da sorgulamak gerektiğini düşünüyorum. Eğer gerçekten adam öldürmek yada adam öldürmenin eğitimini almak istemiyorsa dinimizdeki Cihat kavramını nereye koyacağız bilmiyorum.
Yazımı okuyan her on kişiden dokuzunun vicdanı ret’e karşı olduklarını biliyorum. Şiddetle karşı çıkacaklardır. Fakat oturduğumuz yerde bunu eleştirmek olmaz. Madem samimi bir şekilde karşıysak bu tepkimizi iktidara duyurmak lazım. Oy veren kitlelerin bu kanuna karşı olduğunu bilen hükümet geri adım atacaktır.