Kürt açılımı bu sözlerle başlamıştı. Kardeşlik projesi, Milli birlik ve beraberlik projesi ne derseniz deyin. Sonuç Kürt açılımına çıkıyor. İmralı’da diye bildiğimiz Bebek Katili, bir ara İstanbul’da bir villa’da arkasından Bursa’da Mit’in misafiri imiş. Neler oluyor. Nasıl oluyor, takip edemiyoruz. Bilmiyoruz. Anlamıyoruz. Tek bildiğimiz şey var. Oda iyi şeyler olmadığıdır. Sonunda Zana ile görüşüldü. Bu görüşme iki tarafın da birbirini oyalama takdiklerinden başka bir şey değil. Zana kimin temsilcisidir. PKK üzerindeki etkisi nedir?
Bölücübaşı ile ilişkisi hangi seviyededir? Hiçbir belli değil, hangi vasıfla görüşülmüştür bu kadınla. Görüşmede neler konuşulduğunu Zana açıkladı. Bunlar şu şekilde sıraladı. 1.Güven ortamı sağlansın 2.Oslo süreci yeniden başlasın 3.Öcalan ev hapsine alınsın 4.Devlet Kürtlerden özür dilensin 5.Kürtçe anadilde eğitim sağlansın 6.Silahlar susarak değil müzakare edilerek sorun çözülür. 7.Tutuklamalar son bulsun Bu düşünceler bizlerin de bildiği akıl dışı düşüncelerden ibarettir. Bu taleplerini bir kez daha Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na karşı söylemiş oldular. “Silah Kürt’ün sigortasıdır” diyen bu kadın, Başbakanın Silahları bırakın, operasyonlar dursun teklifini de gerçeklikten uzak bir talep olarak değerlendirmiştir. Teröre ve teröriste yumuşak davranmakla bu iş bitmez. Bebek Katilleri ancak kurşundan anlar. Onlara verilen fular ancak darağacında yağlı urgan olarak kullanılabilir. Hiçbir zaman Kürt kardeşlerimizin temsilcisi olarak kabul etmediğimiz bu bölücü güruh artık muhatap alınmamalıdır.
Zaman israfından başka bir şey değildir.
Aynı yolda yürüyenler, aynı suyu içenler bugün açılım konusunda aynı türküyü söylemeye başlamışlardır.
Bir plan program dahilinde çalışarak siyasi erk sahipleri milletten aldıkları güçlerini kullanarak bu terör örgütünü bitirmesi gerekmektedir. Geçen zaman kayıplarımızı artırmakta milletin kendine güveni azalmaktadır.
Millet olmaktan rahatsız olanlar, milli şuurdan yoksun olanlar, her geçen gün Türk Milletine karşı nefretlerini artırmaktadırlar.