AKIL VE ZEKA …
Bir süre ara vermiştim yazmaya. Çünkü etrafa baktığımda gördüğüm, duyduğum şeylerden mutlu olmuyordum. Herkes her şeyi biliyor, kimse ben bilmiyorum demiyordu. Yazdığın şeylerin birileri tarafından okunması, anlaşılması, gerekirse eleştirilmesi yani, takdir edilmek bir yana sırf bir yanlış ifade varsa eleştirebilmek için okunması gerekirken okunmaması üzüyordu beni. Hatta bir köşe yazımdan sonra beğeni yapan bir arkadaşıma yazıyı nasıl bulduğunu sorduğumda aldığım cevaba sevinsem mi? Üzülsem mi? Bilemedim. ‘’ Köşe yazını beğendim ama okumadım. Sen yazmışsan doğruları yazmışsındır ’’
Bu bana başkanlık sistemi için EVET –HAYIR referandumunu hatırlattı. Referandumda hayır’ı destekleyen ve hayır oyun kullanan tarafta bulundum. Bugünde aynı düşüncedeyim ki; gelinen noktada ne kadar haklı olduğumuzun açıkça ortaya çıktığına inanıyorum.
Referandum da hayır’ı desteklememe rağmen evet verecek birine soruyorum. ‘’Neden evet vereceksin? ‘’ cevap olarak ‘‘Tayyip’i seviyorum ondan’’ diyor,yürü git diyorum. Hayır verecek birine soruyorum ’’ Neden Hayır vereceksin? ’’ cevap olarak ’’Tayyip’i sevmiyorum ondan’’ diyor.. ona da yürü git diyorum. Ülkenin geleceğini etkileyecek bir referandum da evet veya hayır oyu kullanmanın birini sevmek veya sevmemekle ilgili olamayacağını anlatamadık insanlara.
Zeka, İnsanoğlu için en önemli kavram. Her anne baba doğacak çocukları için ; ‘’İnşallah sağlıklı ve zekası yerinde olur’’ diye dua ederler. Bilirler ki zeka doğuştan gelen Allah vergisidir. Daha sonra kendisi, ailesi, okulu ve çevresinin olumlu veya olumsuz etkileri ile zekanın derecelerinden birine sahip olur ve bütün hayatı boyunca böyle yaşar insanoğlu..
Seviyesi iyi ise herhangi bir sorun yok demektir. Esas problem seviyesini iyi zannetmektir. Bu durum bir şekilde bulunduğu toplumun ve iletişimde olduğu İnsanlarında sorunu olmaktadır. Ne kadar isteseniz de kaçamazsınız bu kişilerden. Bilmediğini bilen kişi öğrenebilir, ancak bilmediğini bilmeyen ve biliyorum zannedenlerle yaşamak zordur.
Akıllı insan zeka’sını olumlu yönde kullanır. Yani Zeka mevcut olup, Akıl onu kullanabilme yeteneğidir. Başka bir söylemle Zeka bir potansiyel,akıl pratikteki durumdur.
Başkasından akıl alınabilir fakat zeka alınamaz. Zeka seviyesini bilerek yaşamak en güzelidir. Kararlarını alırken, insanları dinlerken veya onlarla konuşurken kendini bilerek hareket etmek en doğrusudur. Toplumuzdaki asıl sorun herkesin kendisini akıllı ve zeki olarak görmesidir. Yüce Allahın kullarına en adil olarak dağıttığı şey akıl olmalı ki, kimse benim aklım bana yetmiyor demiyor. Herkes halinden memnun yaşayıp gidiyor. Deseniz ki bu toplumda % 80 kişinin akıl ve zekası yeterli değil, çoğu kişi katılır bu yorumunuza. Ama sorsanız herkes geri kalan %20 lik dilime sokar kendisini. Tabi ki bende…
Herşeyi değil neleri bilmesi gerektiğini bilen, bilmediğini öğrenebilen, öğrendiklerini kavrayabilen insan zekidir bence. Olaylar hakkında mantıklı yorum yapabilmek, yorumu yoksa saçma sapan fikirlerle ortaya çıkmamaktır zekilik.
‘’ Karşımda konuşmadığı için geri zekalı olduğundan şüpheleniyordum, Konuştuğunda hiç şüphem kalmadı ‘’ dediğimiz çok insan yok mudur? çevremizde.
Sonuç olarak ; zeki ve akıllı insanların çok olduğu toplumlarda işler çoğunlukla yolundadır.
BİR SÖZ…. ‘’Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.’’
Saygılarımla
