Samimiyet, insanın içiyle dışının bir olması halidir. Ve samimiyet sadece iyi insanlara mahsus bir davranıştır. Samimiyetin en önemli özelliği ise, kalpte hissedildiği için taklidinin yapılamamasıdır. Samimi insanların davranışları, konuşmaları son derece doğal ve yapmacıklıktan uzaktır. Onlar için menfaat söz konusu değildir , kendilerinden çok karşı tarafı düşünürler, yaptıkları tüm işleri tüm davranışları, sadece Allah’ın rızasını kazanmak için yaparlar.

Birde samimiyetten uzak ikiyüzlü insanlar vardır ki, bunların amacı sadece kulların rızasını kazanmaktır. Yaptıkları herhangi bir davranışı, iyiliği sadece kendi menfaatleri doğrultusunda karşısındaki insanın rızasını kazanmak için yaparlar. Üstelik menfaatlerine ters düşen bir durumla karşılaştıklarında son derece basit olurlar. 

İkiyüzlü bu insanlar, herkese farklı davranırlar, işlerine gelmediği noktada insanları kolaylıkla birbirlerine düşürürler. Şahsiyet oluşturamadıklarından, her şahsiyete uyum sağlayabilirler, menfaatlerine uymayanı yüzüstü bırakırlar. Aynı zamanda herkesin aleyhinde rahatlıkla konuşup dedikodu yapabilir, kusur araştırır, alay etmekten büyük keyif alırlar. Üstelik bu kişiler başkalarının ayıplarıyla uğraştıklarından kendi ayıplarını göremezler. İşte esas olan bu insanların ne kadar itici olduklarının farkında olamamalarıdır. 

Samimi insanla yapmacık insan arasında, dağlar kadar fark vardır. Samimi insan içinden gediği gibi davranır. Davranışları kişiden kişiye değişmez. İnsanlara makamına veya sosyal statüsüne göre davranmaz. Kişi ayrımı yapmaz. Her şeyden önce de güven verirler insana. Çünkü yanlış yapmamaya son derece özen gösterirler. 

Yalnız burada dikkat edilmesi gereken çok hassas bir nokta var; Bazı insanlar, konuşurken lafın nereye gideceğini düşünmezler. Yani patavatsızca konuşurlar, sonra da ne yapayım ben böyleyim lafımı esirgemem, içimden gediği gibi konuşurum derler. Bu samimiyet değildir. Olsa olsa, kendini bilmezliktir. Çünkü Müslüman bir insan, söylediği her sözü tartarak konuşur, kalp kırmaz, merhamet eder. Çünkü Allah’tan korkar… Kalbinde olan her şeyin Allah’ın bildiğinin bilincindedir, ya da bilincinde olması gerekmektedir. Gerçek samimi insan, her zaman doğru davranır. Karşısındaki insanı da kendisi gibi bilir. 

Lakin bazı insanlar, samimiyetin gerçek manasını bilmediklerinden, komplimanlıkla ya da basitlikle karıştırabilirler. Neden? Çünkü onlar art niyetli, ikiyüzlü yani yapmacık insanlardır. Bu insanların düşünceleri ile davranışları bir olmadığı için, güvenilir değildirler. Üstelik samimi olmayı, kendilerini beğendirmek zannederler ve bunun için de yoğun çaba sarf ederler. Oysaki bu tavırlarıyla oldukça gülünç duruma düşerler. Fakat asil insanlar, bu insanlara uymazlar, peki deyip geçerler. 

En doğru yaklaşım, böyle insanlardan mümkün olduğunca uzak durmaktır. Sözün özü; samimiyet ne kadar etkileyici ise, ikiyüzlülük de o derece iticidir. Mevlana’nın ifade ettiği gibi; 

 Bir insan ya olduğu gibi görünmeli, ya da göründüğü gibi olmalıdır. Saygılarımla