Bugün (22 Mart) dünya su günü. 3 yılda bir yapılan “Dünya Su Formu” öncesinde hazırlanan rapora göre dünyadaki su miktarı aynı kalsa da hızla kentleşen, sanayileşen, iklimi değişen dünyamızın kullanılıp kirletilen kaynak suları gittikçe artıyor. Son hızla kirlenen su temizlenmediği ve okyanuslara döküldüğü içinde, içme suyu temininde giderek daha büyük sıkıntılar baş gösteriyor. Bir milyar insan temiz içme suyuna ulaşamıyor. Kırıkkale, dünya su sorununun en yoğun yaşandığı Ortadoğu bölgesindeki Türkiye’nin ortasında bir bozkır şehri. Su ve hava insan yaşamının olmazsa olmazıdır. Merak ediyorum, bugün bu hayati konuda Kırıkkale idarecileri halkımıza nasıl bir mesaj verecektir? ( Belki de hiç veremezler!) Kırıkkale’mizin acil su problemi vardır ve artarak devam edecektir. 

Gelecek nesil Kırıkkalelilerin durumunu düşünmek bile beni korkutuyor. En fazla duyarlılıkta halkımızın kendisine yani sivil toplum örgütlerine düşüyor. ( Sahi, 500den fazla dernek var deniliyor. “Ay inanmıyorum.”) Konuyla alakalı devlet kumrunu ziyaret ettik (M.T. A.) Kırıkkale’nin en yüksek dağ silsilesi olan Denek dağı korunursa, Kırıkkale’nin gelecek nesillerde dahi temiz içme suyu sorunu olmayacağını öğrendik. Bugün, Denek dağında Granit mermer ocakları açılmaya çalışılıyor! Bir çevre derneği olarak, Kırıkkale’nin geleceği için 4 aydır karşı mücadele vermekteyiz. İlgili makamların hayati önem taşıyan bu konuyu bizim gibi (çevreci) algıladıklarına inanmıyorum (Belki de bizler anlatmak istediklerimizi anlatamıyoruz.) Sokaktaki insanın tek vazifesi var, neslini devam ettirmek. Tabiat icabı muhafazakârdır, itaatkârdır, hürmetkârdır. Yetmiyor civanım yetmiyor! Bulanık akıyor Kızılırmak bulanık. Derinlikleri seçilemiyor ve etrafında soluk benizli insanlar. Çoğumuz uykuyla uyuşukluk arasında raks eden bir hayat yaşıyoruz. Lütfen bizi yalnız bırakmayın, yangından kaçar gibi şehrimizin sorunlarından kaçmayın. “Lao Tzu’nun şu sözünü söyleyip konuyu bağlayalım: Gerçek iyilik suyun iyiliğidir, su onu, bunu, şunu ayırt etmez. O herkese karşı aynıdır.” Polemik var kavga yok