Evlerimizi dekore edip sürekli yeni eşyalarla donatıyoruz.Kendimizi de süsleyip iki dirhem bir çekirdek sokağa çıkıyoruz.Dirhem ne demek tabiî ki bilmiyorsunuzdur.Peki sokakların dekorasyonu,makyajı,mobilyası ne olacak.
Cadde ve sokaklarda ,parklardan 8 kat daha fazla zaman geçiriyoruz.İyi bir yaşam için sokaklar daha yeşil olmalı.Hayatta kalmak istiyorsak yaşadığımız bu şehirde Yeşil Mimari mutlaka olmalı.Sokaktaki insan bitkilerin yumuşak yüzünü göz ardı etmemeli.Kırıkkale’nin Müslüman halkının (Kızmayın Özellikle Yazdım)inancı gereği çevre sorunlarına odaklanması gerekir.Bugün Dünyadaki toplum nüfusun yarısı şehirlerde yaşıyor ve sürdürülen bilirliğin içine ağaçlandırmayı dahil etmeleri şehirlere sağlıklı bir yaşam sunmanın yolunu açıyor.Kusura bakmayın ama hemşerilerim Kırıkkale de robot gibi yaşıyoruz.Atatürk Bulvarı,fırınlı camii işle İmam Hatip Lisesi arasındaki bulvarın kenarına 54 mükemmel ağaç dikildi.Bunların 34 tanesi boyları yaklaşık 4 metre çapları 17-18 cm ve şükür ki hepsi yemyeşil ve ayakta.Hafife almayın bu genç ağaçlar çok kıymetli.15 yıl sonra bu ağaçlar birer birer abide gibi göğe yükselecekler.Ömrümün o manzarayı görmeye yeteceğini hiç sanmıyorum.Yanlarından geçerken onların hatırını soruyorum.Hatta yanaklarından da öpeceğimde sapık var diyecekler diye yaklaşmıyorum.Kırıkkale Adliyesinin karşısında oto park haline getirilen alanın etrafındaki çınarların göz yaşlarının kimler farkında acaba.Onların kırıklarını kaç kişi duyabiliyor.
Onlar ki şu anda Kırıkkale’nin anıtsal ağaçlarıdır.Ağaçların kök çevresi beton ve asfaltla kapatılmış ağır ağır işkence ile ölmek üzereler.Ya Mikrosun önündeki tek kollu kahraman çınara ne demeli.İnşaat yapabilmek için zavallı dostumun ana kolunu kestiler.Çileli bir ülkede kesinlikle bu duruma izin vermezler.Üstelik bu vahşete sebep olanlar ve çanak tutanlar Kırıkkale sosyal hayatında kesinlikle benden çok fazla krediye sahiptirler.Çarşı Camiinin önünde emekliler parkında devasa meşe ağacını o muhteşem görüntüsünde acaba kaç kişinin haberi var.Ben yok diyorum.Çünkü olsalar dı şimdiye kadar o meşenin kök çevresi temizlenir korumaya alınır ve üzerinde yaşı ve cinsi hakkında bilgi veren bir plaka asılırdı.Bu günlerde seyretmeye doyamayacağımız bir ağaçta toprak mahallede gürler camisine giderken caddenin sonundaki muhteşem akasya ağacı siz o kaldırımlardan geçerken akasya ile göz göze geldiğinizde resmen gülücük atıyor.Ben en sonunda duramadım soluklanma bahanesi ile onun gövdesini okşadım.Çok kimse bana deli diyecek ama onunla konuştum.Sizi Melahat Gürses gibi kulaklarımı okşadı.
Tüm eleştirilerime bakıp ta beni Kırıkkale düşmanı olarak tanımayın.Alt yapı eksikliği ve fakirlikle savaşımı ile ben bu şehri seviyorum.Gelecekte daha güzel şeyler yapılacağına inanıyorum.Şehirler için ağaç önemli.Biraz daha sistematik ağaç dikilse şehirdeki duyguya katkıda bulunur sanıyorum.Kırıkkale’deki Ziraat Peyzaj çevre mühendislerinin ortak hareket etmelerini toplum olarak bize çok güzel kazanımlar getireceğine inanıyorum.Unutmayalım ağaçlar salgıladıkları kimyasallarla kendi araları da iletişim kuruyorlar.Böceklere karşıda bu şekilde kazanıyorlar.Söğüt ağacının en önemli özelliği aspirinde kullanılan malzemeyi üretmesi en çok kıl olduğum bir konuda dünyada en çok kirili havayı temizleyen bir ağaç olan ve çevremizde de çokça bulunan cennet ağacının halk arasında yellenme ağacı olarak bilinmesi.Böyle bize faydalı bir ağacı bu isimlendirme ağacı önemsizleştiriyor.Hali ile onlara zarar vermeler çoğalıyor.Ağaçların bol olduğu yerler daha az kalp problemleri yaşanıyor.Bu kıyamı da unutmayın.
Polemik var .Kavga yok Saygı var.
Muhabbet Yok.
KIRIKKALE’NİN KONUŞAN AĞAÇLARI
Mehmet ERKOÇ
Yorumlar