Yıl 1971 10 Kasım Çallöz  İlk Öğretim okulunun bahçesinde saat 09:05’de  Atatürk’ü anacağız.Sınıf arkadaşım Çilli Fatma ve bazı kızlar coşkuyla ağlaşıyorlar.Ben ağlayanlara nasıl bir yüz ifadesi ile baktımsa bilmiyorum.Komşu sınıfın bayan öğretmeni kulağımı öyle bir çimdikledi ki düşündükçe acısını hissederim.Törenden sonra sınıfımıza girince Fatma ve arkadaşları sınıfın Atatürk köşesindeki resimleri okşayarak ağlamaya devam ettiler.Atatürk’ün babasının resminin aslında sahte resim olduğunu Çilli Fatma öğrendi ise şimdi ne düşünüyordur merak ediyorum. Yıllar sonra Kuzey Kore Lideri öldüğünde halkın nasıl disiplinli bir şekilde ağlatıldığını görünce o günleri hatırlamıştım.Bende Atatürk’ü çok seviyorum.Ama ezbere yalakalıkla ve takla atarak sevmeye mecbur değilim.Ne yazıktır ki bu büyük lider ve devlet adamı neredeyse yılın bir müddetten beri peşin hükümlerle değerlendiriyor.Ve istismar edilerek günlük politikanın odağına çekiliyor. Milletimi esaretten kurtaran yep yeni bağımsız bir Devlet kuran ileri görüşlü büyük bir milli liderin zorla sevdirilmeye ihtiyacı varmı dır.Atatürk’ü putlaştırmaya çalışanlar o derece ileri gitmişlerdir ki artık akılların şüphe etmeye başlarım.Kütahya’nın eski Yüreğil köyündeki bir kaya Atatürk’e benziyormuş.Akın akın ziyaretçiler gidiyormuş.Hatta bazı vatandaşlar Allah atamızın büyüklüğünü kayalarda bile gösteriyor demişler.Benzer bir hadisede Ardahan’ın yukarı Gündeş köyündeki bir arazide Haziran ayında dağın gölgesi ovada Atatürk’e benzeyen bir şekil alıyor diye millet akın akın o gölgeyi görmeye gitti.Vallahi sonradan duydum.Bu araziyi.Milli park ilan etmişler.Artık Kuzey Korelileri kınamıyorum.Ve gülmüyorum.Böyle örnekler geçmişte de vardı. Çankaya yeter bize.Kabe arabın olsun.Kemalettin Kamu yoktan var ediyor.Tanrı gibi her şeye Yusuf Ziya Ortaç varsın.Teksin yaratansın sana bağlanmayan utansın.Biz sana tapıyoruz.A.G.En sonunda bir telgraf meselesi varki beni içmeden sarhoş etti.Hani sevdiler Peygamber efendimizi Mescid-i Nebevi’sini yıkmaya kalkışmışlardı da Atatürk çok sinirlenmişti. O sinirle beni aşağıya indirmeyin demişti.Olay 1926 yılında geçiyor.Halbuki Suidi Devleti 1932 yılında kurulmuş.Çekilen telgraf nerde diye sorulunca yakıldı diyorlar.Gardaş biz kerizmiyiz be.Bu telgraf emekli gedikli Mustafa’nın Çankaya postanesinde Arap Abdulvahap’a çektiği bir telgraf değildir.Devletin resmi yazışması dır.Kim hangi yetki ile nasıl yakar.Kolay mı öyle.Atatürk’ün telgrafını yakmak.Eğer böyle belgeyi ortaya çıkarmıyorsan bu Atatürk gölgesine benzemez.Hadi yürü canım.Anca gidersin derler.Enver Paşaya neden Mustafa Kemal’e terfilerini azar azar veriyorsun denildiğinde oda siz onu benim kadar tanımazsınız.O her zaman lider olmayı ister.Hiç bir rütbeyi kafi görmez.Daha büyüğünü ister.Çünkü hırsına hudut yoktur demiş.   Polemik Var ,Kavga Yok Vesselam