Aklını yüksek düzeyde kullanan ülkeler ürettikleri üstün teknolojik mal ve hizmetler sayesinde refahlarını artırmış, aklını kullanamayan ülkeler gelişememişler, yüzlerce sorunlarını halledememişlerdir.İnsanlığın keşfettiği birçok icatlar akıl yolu ile bulunmuş, güçlü eserler meydana getirilmiştir. Antik Yunan ve Roma’nın devamı, aynı kültürün takipçisi ABD ve AB ülkeleri inançlarını “akıl dini” sayıp çağdaş, modern refah ülkeleri seviyelerine yükselmişler, dünyada her alanda belirleyici ve söz sahibi olmuşlardır.

 

Yüce kitabımızın birinci emri “Ikra' bismi rabbikelleziy halak/Yaratan Rabbinin adıyla oku!”,

İkinci emri “Nûn, velkalemi vemâ yesturûn/And olsun kaleme (ilme) ve yazdıklarına” dır.

“Aklını kullanmayanlar üzerine pislik yağdırırım, belayı üzerlerinden eksik etmem” ayeti ile

“Akleyleyiniz” mealindeki sayısız ayetleri,

 

“Aklınızı artırın, artırmaya çalışın çünkü aklı eksik olanın dini eksik olur. Akıl da yedi kat gökyüzündeki Allah’ın nurudur, ışığıdır, melekesidir. Aklın zerresi oruçtan da namazdan da üstündür.” 

“Aklı şehvetinden önde olan insan meleklerden de üstün insandır, şehveti aklından önde olan insan hayvanlardan da aşağılık en adi hayvandır.” Kutsi hadislerinin tamamı “dinimizin bir akıl dini olduğunu” anlatır.

 

“Okuma ve aklımızı artırma İslam’ın birinci şartı” olmasına rağmen ne yazık ki aynı İslam toplumları asırlardan beri sahte tarikatlar, dinsel, mezhepsel çatışmalar, kavgalar, savaşlar girdabından çıkamayan, aklen ve zihnen gelişememiş faydasız kuru kul yığınlarının oluşturduğucahil insan kitleleri sürekli birbirini tükettiklerinden ilerleyememişler, insanlık adına önemli icatlar bulamamışlardır. Bu kitlelerin tek icatları dinle, inançla, Allah’la sürekli kendi vatandaşlarını kandırmaları üzerine kurulu, her gün bir yenisi ortaya çıkan yolsuzluk düzenine ait icatlardır.

 

Başta İslam dini olmak üzere batılı ve bazı doğulu filozof ve düşünce insanları akla, bilgiye önem vermiş aklımızı artırmadan din, iman başta olmak üzere hiçbir şeyin anlaşılamayacağını bildirmişlerdir.Buna rağmen şark toplumlarının tamamı okuyup kendini inşa etmek, araştırıp aklını ve zihnini geliştirmek, sorgulayıp hakikatleri anlamak yerine aklını kiraya verip biat kültürüne tabi olup başkasının aklına muhtaç olduğundan en basit temel matematik kavramları, zihin ve zekâ problemlerini çözemeyen asırlardan beri cehaletin, kargaşanın hüküm sürdüğü toplumlar olmuşlardır.

 

Gerek ilahi gerek insani dinlerin tamamı “Yüce Yaratandan başka övülecek, yüceltilecek hiçbir varlık yoktur” emirlerine rağmen bu gibi toplumların tamamında kişileri yüceltme, kahramanlar yaratma, kula kulluk etme gibi anormallikler yüzünden toplumsal huzur sağlanamamış, din adına, mezhep adına, tarikat adına tarihten beri kandan, kitlesel kaostan öteye gidilememiştir.

     

İslam’a göre bir nur olan akıl sayesinde görmediğimiz birçok şeyi görebilir, hissedebilir her sorunu çözebiliriz. Ancak:

Medeniyetin beşiği Sümerlerin M.Ö. 4000 yılına ait Gılgamış destanının içeriğini bilmeden,

Eski Mısır medeniyetinin Thothdin ve inanç öğretilerini, kültürünü, tarihini, coğrafi ve insani yapısını bilmeden,

Antik Yunan Medeniyetini ve bu medeniyetin yetiştirdiği filozofların fikirlerini, düşüncelerini öğrenmeden,

Hint Ari bilgelerinin fikirlerini, Hinduizm dini öğretilerini, Hint kutsal kitabı Vedaları okuyup anlamadan,

Asya dinleri Ahura Mazda, Budizm, Brahmanizm, Taoizm, Janaizm vb. dinlerin öğretilerini bilip anlamadan,

İslamiyet öncesi Cahiliye Arap kabilelerinin din, inanç, gelenek göreneklerini, yaşayış biçimlerini bilmeden,

Doğu Medeniyetlerinin Paganizm, Şamanizm dinlerini, düşüncesini, kültür yapısını incelemeden,

Tevrat, Zebur, İncil ve Kuran’ın indiği tarihi, coğrafyayı, kültürü, toplum yapısını iniş şeklini detaylı inceleyip anlamadan,

Yeterli seviyede Matematik, Felsefe, Mantık, Antropoloji, Sosyoloji, Psikoloji, Arkeoloji bilgileri edinmeden,

Doğulu ve Batılı filozofların, dâhilerin fikirlerini, düşüncelerini inceleyip anlamadan, öğrenmeden, sormadan,

Binlerce ilmi, edebi, dini, sosyal, kültürel kitap, gazete, dergi okuyup, araştırmadan

Ne dini ne Tanrı’yı ne Yahudiliği ne Hıristiyanlığı ne İslam’ı ne insanlığı ne de hakikati anlayabilirsiniz.