Aydınlık bütün ihtişamını karanlığa bırakırken, yıldızları bekleyen saçı beyazlamış, gelir mi diye düşüncesi, dimağında yankılanmıştı. Gidene mi zor kalana mı bilinmez orası muamma. Kalan da giden de hep yarım kalacak belki yeri dolmayacak ama giden bizdik. Bizden bizi aldılar yerine koca bir boşluk bıraktılar. Hayat çok hızlı bir şekilde devam ederken aslında içimizde, özlenen özümüzü arıyoruz.
Ondandır sessiz sakin yerlerin bizi cezbetmesi... Hiç bilmediğimiz eski eşyaların yüreğimizin derinliklerinden gelen bir özlemin var olduğunu... Yeşilin tonunda bir şeyler arayışımız... Dağ başı yalnızlığı belki de bir nebze huzur arayışındaydı bütün mesele. Ayın mehtaba vuran kısmı bizi uçsuz bucaksız ummanlara götürmüştü. Aslında öz neydi, biz kimdik, neden vardık, nasıl yaşayacağız birçok soru... Soruların cevaplarını aslında biliyoruz ama kendimize bile cevabını veremiyoruz. Başkalarının sorularını cevaplarken çok cesur davranırken, kendimize, korkakça anlatamamışımız!
Önden giden bizin, bize ait olan özü özleyişimizdir aslolan. Çok hızlı bir hayatı yaşıyoruz. Dinginlik asudelik dimağımızın bir nebze durulması bünyemize iyi gelecek ama maalesef hayat buna izin vermiyor. Sessizliği dinlesek bize, bir şeylerin farkına varmasına izin verecek ya da içimizdeki biz dışımızdaki bize bir şeyler anlatacak...
Çok hızlı koşuşturmacalar arasında benliğimi, özümüz kaybolmuş amma velakin farkına bile varamamışız. Durup biraz düşünmek tefekkür etmek gerek ama bizde "zaman" mefhumu yok. Dışardan gelen o kadar çok etken var ki, bizi bizlikten alıp başka alemlerin içine atıyor. Oturup düşünmemize vakit bile kalmıyor. Daha doğrusu bırakmıyorlar. Hayatımızda en bereketsiz olan şey "zaman" kavramıdır. Elden gidince anlıyoruz. Nedense bizler hep kaybedince ağlayanlardanız. Olanın kıymeti kaybolunca yanımızda elimizde olmayınca anlıyoruz amma velakin o zaman da vakit çok geç oluyor.
Ama belki de zamanın geçmesini biz istiyoruzdur kim bilir. Özümüz de olanı bilmek istemiyoruzdur. Özümüze dönersek, özümdeki olan bizi yakacak olduğu içindir. Neyse dönersek neyi bulacağız kim bilir? Velhasıl kalan mı, giden mi?