İnsan yaşamı çelişkili zıtlıklar sayesinde dengeye ulaşır. Dengeyi tutturabilen kişi yaşamın,
hayatın, anlamlı varoluşun, iyinin, kötünün ne olduğunu dengeli, istikrarlı duruşu sayesinde
anlayabilir. Yaşam her zaman zorluklarla doludur. İnsan hayatı boyunca binlerce engellerle,
zıtlıklarla karşılaşır. Yaşam bu zıtlıklar, çelişkiler içinde sürüp gider.
Sistemli ve mantıksal akıl yürütüp, tüm kötülükleri sevginin potasında eritenler ile uyumlu
birlikte yaşamanın, eşiyle dostuyla kafa kafaya verip, hayatı kolaylaştırmanın yolunu bularak
doğru yola ulaşanlar başarılı olur. Sistemsiz, plansız, programsız hilekâr yaşayanlar ise başarısız
olurlar. Hint bilgelerinin söylediği “Hilekâr ecelinden önce ölür.” Sözü çok önemlidir. Açgözlü
olanlar ise daha beter olur. Slovakların “Aç kurdun karnı doymuşta, aç insanın gözü hiç
doymamış” atasözünü unutmayın. Sevgili peygamberimizin (s.a.v) dediği gibi “Zenginlik malda
değil kanaattedir.” O yüzden hayatta zengin olmak için uğraşmayın, sakın ha sakın kendinizi,
eşinizi, çocuklarınızı kurtaracağım diye yanlış yola hiç sapmayın, sadece dürüst, faydalı ve
başarılı insan olmak için çabalayın. Çünkü öte âlemde kimse kurtaramaz sizi. Eşin, dostun,
oğlun, kızın, en yakınların bile. Yine semavi din peygamberi İsa Mesih (a.s.) “İnsan yalnız
ekmekle yaşayamaz, devenin iğne deliğinden geçmesi zenginin Allah’ın melekûtuna
girmesinden daha kolay olacaktır.” Sözü ne kadar çok zenginlerseniz o kadar çok hesap
vermek zorunda olduğunuzu hatırlatır.
İsteseniz de istemeseniz de yaşam akıp gider, ne yapsanız durduramazsınız. Yaşam boyunca
kazandığınız serveti de verseniz bir saniye öncesini geriye getiremezsiniz, bir zaman gelir ki ne
takatınız kalır ne de dermanınız. O yüzden: hayattan her daim zevk almaya, sadece ama sadece
mutluluğun tadına varmaya çalışın. Ayak başa, baş başa, baş Allah’a bağlıdır. Ananı say, atanı
say, evladını sev, ülkeni sev, doğayı sev, komşunu sev. Tahtacı Hasan Şahin’in o güzel ağıt
türküsünde söylediği gibi:

Ecel gelmişte döşeğine yatırır*
Azrail pençeyi de cana batırır
Alır canını da bir gün götürür
Gözünden perdeyi indirir bir gün


Şu fani dünyanın da bitmez kederi
Ne geleni gülmüş te ne de gideni
Misafir eyler de dünya geleni
Acı şerbetini de içirir bir gün


Kazılan mezarım da başında hoca
Bindirirler seni de ayaksız ata
Ne anan kalır da ne de bir ata
Üstünde çimeni bitirir bir gün