'Sadece yemek içmek, haz ve mutluluk peşinde koşmak, cinsel temasa aşırı ilgi duymak çirkinliktir. En az ile var olan bir inanca sahip kişi, kimyasını değiştiren koyu aşka bilinçsizce kapılmamalı, çünkü aşk mutsuzluk peşinden koşmaktır ve aşk, işi olmayanın işidir, insan önce kendi özünü kuvvetlendirmen, kendini özgürleştirmelidir. Hayattaki en kötü şeylerden biri bir erkeğin güzel bir kadına âşık olmasıdır ve âşık olmak mağlup olmak, bağımlı olmaktır. Bir kişi ancak herhangi bir şeye bağımlı olmayı bıraktığında özgür olabilir. Para peşinde koşan, yalnız kalmaktan korkan, geçmişinden kopamayan biri özgür olamaz.' diyen Diyojen ‘in mutluluk üzerine sözleri:

'Çoğu kişi kendi mutsuzluklarını kendi dışındaki şeylere mal eder. Ancak kişinin kendinden başka suçlayacak kimse yoktur. Her şeyin sorumlusu, mutsuzlukların sebebi kişinin kendisidir. Bunu kabul edenler, bu gerçekle yüzleşenler bir tüy gibi hafiflediğini iyi geldiğini görecektir. Hepimiz kendimizden mesulüz ve biz doğru yerde olduğumuz sürece bizi yaralayacak bir şeyle karşılaşmamız da mümkün olmayacaktır.

Hayat bir koşu ve sen de bir koşucusun. Hayatı kutlamak hayatın kıymetini bilmektir. Ne yapacağını ne diyeceğini bilen insan ölene kadar hayatta kalmaya devam etmelidir, insan uzuvlarıyla değil ruhuyla yaşar. Çalışmanın güçlüklerinden kaçan insan ihmalkârlıkların şansızlıklarını yaşar, zenginlik, şan, şöhret ahlaksızlığın süsleridir, insanları mutsuz eden şey budalalıklarıdır. Gerçek mutluluk insan zihninin hem huzur hem de neşe içinde olmasıdır. Kişi doğaya uyumlu sade bir yaşam tarzıyla en kısıtlı yaşam koşullarında bile, mutlu ve bağımsız olabilir, insan kendi kendine yeterlidir. Kendi kendine yetmenin şartı yaşamak için fazla şeye ihtiyacı duyulmamasıdır. Mutluluk insanın içindedir, insanın mutluluğu ve huzuru için tek ihtiyacı olan şey iyiliktir.

İnsanların kaderlerinden dolayı şikâyet etmeye hakları yoktur. Çünkü iyi olduklarını zannederek Tanrı'dan dilemiş oldukları şeyler, aslında iyi değillerdir. Sorunlar karşısında belirli bir reçete yoktur. En akılcı davranış o anki şartlara bağlıdır. Acılar çeken bir insanın en büyük kurtuluşu anlaşabileceği, iyi bir arkadaştır. Arkadaş iki vücuda ayrılmış tek ruhtur. İnsanın hayatta mutlu olması için ya çok iyi dostlara ya da çok güçlü düşmanlara sahip olması gerekir. Zira iyi arkadaşlar senin gelişmeni, düşmanlarda hatalarını fark etmeni sağlar.

Hekimler ilaçların tadını iyileştirmek için içine şeker koyarken bilge tatsız insanlarla uğraşırken mizahı kullanırlar. Bu hayatla gülerek başa çıkabilirsiniz. Gerçek mutluluk insanın zihninin hem huzur hem neşe içinde olmasıdır. Hiçbir şey yokken kendisini kral gibi hisseden, hayattan tekbir şikâyeti olmayan, en kötü gününde bile keyifli olan, mutluluğunu diğerleri ile paylaşan ve endişelenmeyi bırakıp her anı olduğu gibi kabul eden gerçek mutluluğu yaşayan kişidir. Hayattaki en zor şey ise kendini tanımaktır. Mutluluk için, sadece erdem kendi başına fazlasıyla yeterlidir, başka hiçbir şeye gerek duyulmaz.

İnsanlar budalalıktan ötürü mutsuz olmayı tercih ediyor. Haz yaşamına alışanlar tam tersi duruma düşünce kendilerini kötü hisseder. Mutluluk ise insanın nerde olursa olsun, başına ne gelirse gelsin iyi kalpli olması ve hiçbir zaman kederli olmamasıdır. Yaşam değil kötü yaşamak kötüdür. Ancak kendi ahlaksızlığımız ve kötü kaderimiz dışında her şeyi, yaşlılığı, yoksulluğu, koşulları, günü, saati, yeri suçluyoruz. Ancak kişinin kendisi dışında kimse bu kötülüklerin sorumlusu değildir.

Yaşamdaki en iyi şey konuşma özgürlüğüdür. Başkasını memnun etmeyi amaçlayan konuşma insanı tıkayan bala benzer. Hiçbir şeyi anlamayan, ikiyüzlü, dış görünüşü insana benzeyen ruhen birer maymuna benzeyen insanlar vardır. Bunlar kendilerine uygun yasalar uydurarak onlar aracılığınla en büyük ve en acı yanılgılara neden olurlar. Bu yüzden bir an bile huzurlu olamazlar. Yaşlanana dek ömürleri çatışmayla geçer. Çünkü kötüdürler ve kötünün dostudurlar. Bu yüzden doğa bu tarz insanları cezalandırır.'