Yıl 1984 kışı, Aralık ayı, gece yarısı olmakta Diyarbakır’a daha 20 km var. Araç bir türlü hızlı gitmiyor, kucağımda götürmeye çalıştığım yaralı iki defa hıçkırdı sonrası derin sessizlik. Arabanın içine, hiç tarif edemeyeceğim bir koku hakim, yani ŞEHİD’İN kokusu 28 yıl oldu, hala o kokuyu hissetmekteyim. Adı Bülent’ti Memleketi İzmir, Seferihisar Üzerinizde doğrultulmuş bir keleş gördünüz mü? Ve bir ses, zaman geçmek bilmez, vücudunuzda bir değişiklik olup olmadığınızı merak edersiniz korku heyecanlar, son anda siper ettiğiniz arazideki yalnız ağaca sarılıyorum öpüyorsun.Operasyon’dan geliyorsun, bitkin, yorgun, sıkkın T.V.de magazin programı insanlar eğlenmekte, çılgınlık, kahkahalar diz boyu, ve arkadaşlar boş ifadelerle birbirlerine bakıyor. Muğlalı İrfan Çavuş bizi buraya neden gönderdiler? Memlekette herkes gülüp oynuyor bizim günahımız ne? Yakınlarımızın bizim neler çektiğimizden haberi yok, bizide düşünen var mı?Yıllar yılları kovaladı. Şimdi, bizim çocuklarımız kutsal vazife diye askere gitmekte… ama hiçbir şey değişmedi gidenler, ölecek miyim, kalacak mıyım diye papatya falı çekmekte ölen ölür kalan sağlar bizimdir, mantığı ile binlerce şehit.Son günlerde, hiç doğuyu görmeyen, çatışmayı girmeyen, elleri arkadaşının kanıyla boyanmayan, Şehidin kokusunu hissetmeyen insanlar BARIŞ GÜVERCİNİ oldular. Neredeyse terörüste bizden çok acır oldular. İşte bunlar bizi kahrediyor. Teröriste leşleri iade ediliyor, o pislikleri için kahramanmış gibi törenler düzenleniyor. Resmi araçlara sözde bayraklarını takıyorlar. Sebep olanlara hakkımı helal etmiyorum.Basit bir hesapla(28 yılda) bölgede şimdiye kadar 5 milyon 600 bin genç görev yaptı.
Bunca yıldır orada askerlik yapan bir tane genelkurmay başkanı, kuvvet komutanı, ordu komutanı, siyasetçi çocuğu, bakan, başbakan çocuğu veya yakın akrabası duydunuz mu? Şehit olan gazi olan demiyorum… (Yıllar önce bakanlardan Mümtaz Sosyal’in oğlu o bölge’de görev yapmıştı. Haksızlık etmeyeyim.)İngiltere’de ve Arjantin arasında olan fonkland adaları savaşında İngiltere kraliçesinin oğlu, Afganistan’da savaşırken öldü. 23 yaşındaymış, babası onu Afganistan’a değil, başkent orduevi ne’de gönderebilirdi. Halen, İngiltere prensinin oğlu Afganistan’da savaş pilotu olarak görev yapıyor.Artık, çoğunluğum vatanseverlik tanımına uygun hareket etmek zorunda hissetmiyorum kendimi. Çocuğumu yeme yedir, okut ,sonra devlet “Bana ver bilmem kaç ay askerlik yapacak” diyor. Üstelik asker stoku büyüyünce “Para ver Askerlik yapma” diye bir şey icat ediyor. Yani bizde “para ver askerlik yapma” Batı toplumunda ise “para vereyim gel askerlik yap” deniliyor.Bedava asker bulunca o asker verilen değer de anlamsızlaşıyor. Mesela , Amerikan askeri paralı askerlik yapıyor diye daha öı milliyetçi oluyor? Daha zayıf ordu oluyor?Acılar katlanarak artıyor. Gazeteler ölüm bültenine döndü. Terör Türkiye’nin üzerine kabus gibi çöktü. Gelişmeleri siyasi malzeme yapmak doğru değil, ama iktidar bu konuda başarısız. Bana göre bire bir şahıslar suçlu değil, suçlu Cumhuriyetin kuruluşundan beri Türkiye’yi yönettiğini sananlarındır. Terörle iç içe yaşaya yaşaya sonunda terörü kanıksayıp en basit güvenlik tedbirlerini unutmak bizim tüm toplum olarak özelliğimiz oldu. Vurdum duymazlık hat safhada.Güvenlik güçlerimiz en basit tedbirleri dahi olmakta acizlik gösteriyorlar. Asker bedava boş vermi deniliyor.Sisteme bir ayar gerek Zengin OYAK gölgesinde Yoksul askere dayak gerek Baştanda söyledik Hava bedava, Su bedava,Asker bedava.Sen oyna memmet sen oyna
Polemik var kavga yok….Vesselam