Tarih bir Milletin hafızasından, eğer tarih üzerinde, gerçeği bulmadan rivayetlerle arayış olursa bu milletin hafızasında tahribata neden olabilir. Rahmeti Hüseyin Kâhya beyefendi hakkında, yerel basınımızda yakın zamandır iki yazı ele alındı. Bu yazılarda gerçeğe aykırı konulara değinilince bize de bu yazılara karşı cevap hakkı doğdu. öncelikle şunu belirtmeliyim ki benim amacım Hüseyin Kahya’nın hatırana saygılısızlık değildir.ama onu anlatırken bölgemizdeki diğer olayları ve kişileri görmemezlikten gelmek,gerçeği;gölgelemekte gelecek nesillerimizi yanlışa yöneltmektedir. Kırıkkale’nin Askeri fabrikalar için yer alarak benimsenmesi, Orta Anadolu’daki standartlara en uygun yer almasının dışında bölge insanına olan sonsuz güvenin bilinmesidir. Yahşihan, Ankara demiryolunun varlığı, Kızılırmağın hemen yanı başında oluşunun dışındaki konulara bakalım. 1-Bölgenin tek |kuvayi milliye teşkilatının keskin de kurulması(o sırada Yozgat Ankara meclisine isyan halindeydi.) Yozgat’ın Asfab için düşünüldüğünü rivayet etmek tamamıyla Askeri düşünceye terstir. 2-Çorumlularda, hain Ankara valisi Muhittin paşanın Atatürk ve ilk meclisi yıkmak için İngiliz altınlarının alınıp alınmaması tereddüdünü yaşıyordu.
O sıralarda Keskin fişek hanesi şakır şakır mermi üretiyordu.(fişekhanenin fotoğraflarını belgesellerde izliyorsunuz.) 3-Atatürk Sivasteyken Çorumdan Ankara’ya gelmekte olan Muhittin paşanın tutuklanmasını istemiş,bölgede tek güvenilir teşkilatın Keskinliler olduğu belirtilmiştir.(Rauf ORBAY) 4-Ankara tehlikeye girdiğinde,Banketinin Kayseriye taşınması düşünülmüş,Keskinliler Meclise telgraflar çekerek bu düşünceyi protesto etmiş Atatürk’e sahip çıkmıştır.(Şu çılgın Türkler kitabına bakabilirsiniz.) 5-Yahşihan,Ankara’nın tam bir lojistik merkezi olmuş,Yahşihan’lılar kahramanca cephe gerisinde davaya sahip çıkmış,Yahşihan’da kurulan Askeri personele her türlü yardımda bulunmuşlardır.(Bu Kahraman ilçenin (ozaman köy)halkına zulmü varsa sevenin Allahı var’’deyişinin gereği,Allah Yahşihanlıların torunlarına lutüf’da bulunmuş Yahşihan bugün Kırıkkale’nin en gelişmiş ilçesi, ve taşı toprağı altın olmuştur. 6-Keskin halkı ve ileri gelenleri fabrikalar için Devlet’e para toplamışlardır(Listesi halen saklanmaktadır. Daha önce dende ilk meclis binasının yapımının tamamlanması için yardım toplanmıştır.(Yardım makbuzları halen saklanmaktadır.Daha sonra bu Vatansever insanlar Devletimize Uçak almışlardır. 7-Yahşihan,Elmadağ arasındaki meşe ormanı trenlere yakacak olarak kullanıp yok edilmiştir. 8-Rivayet edildiği gibi,Atatürk Denek dağına hiç çıkmamıştır.ne adı geçen ağa ile nede Hüseyin Kahya ile görüşme olmamıştır.(Kaynaklarda,Atatürk 1924 yılında Keskinin kılıç özü mevkisinde acı çiftliğine uğramış (Yozgat’a giderken)Keskinli Rıza beyle görüşememiştir. 9-Askeri fabrikalarının kurulduğu alan sadece Kırık köyünün değil aynı zamanda Yuva, Ahalı, Bahşılı, Yahşihan köylerininde arazilerinin olduğu bir alandır.Rahmeti Hüseyin Kahyanın 200-400 dönüm arazi verdiği söyleniyor.(O günlerde Albay olan Gn.Eyüp Durukal’ın hatıralarına ulaşırsa gerçek belgelere ulaşabilir.) 10-Adı geçen ağanın köyündeki Devletin vergi ambarları soyulmuş bölgeye devletin güveni zedelenmiştir.(Kaynak 1924 Keskin gazetesi kitabı)şu anda Yakın tarihimize ışık tutacak en değerli eserler, Yrd.Doç. Bayram SAKALLI’nın Ankara ve çevresindeki milli mücadele ve aynı yazarın o günlere ışık tutan Keskin Gazetesi kitabıdır.(Hüseyin mazhar gazete sahibidir.) Benim amacım, elimizde tarihe ışık tutacak belgeler varken’’Rivayetlerle’’tarih yazılmamasıdır.Ben tekrar Hüseyin Kahya rahmetliye saygılarımı ve dualarımı gönderiyorum.Cömertlik bir müslümanın en büyük vasfı’dır.mekanın Cennet olduğuna inanıyorum.(Devlete borç verip fabrikaları yaptırdığı büyük bir yalan)Atatürk,En kötü zaman da bile,Kastamonu,Çankırı üzerinden Ankara’ya cephane getiren halk’a bedeli sonradan ödenmek üzere makbuz’lar verdirmiştir. Polemik var kavga yok
Vesselam