Gecesi olmayan bir gün, yarını olmayan bir gece geldiğinde, paranın, mevkiinin, tanıdığının hiç bir işe yaramadığı bir zaman dilimi geldiğinde, karanlıkların içinde güneşin buz tuttuğu bir an geldiğinde, herkesin birbirinden kaçtığı, kimsenin kimseye fayda veremeyeceği bir yerde olduğunda, hep ertelediklerin başına dert açtığında, umdukların ise hep yalan çıktığında, sana vesvese veren bile ateşler içinde yandığında, seni iple bağlayıp götürmedim o bataklığa sen kendin geldin dediğin de, suçlayacak kimseyi bulmayıp ah vah ettiğinde halin nice olur hiç düşündün mü?
Yapmadığın ibadetler karşına geldiğinde, yalan yanlış işler bir bir meydana çıktığında, kul hakları, hakkını almaya geldiğinde, verdiğin sadakayı görsünler diye kalbinden geçirdiğinde, dilin susup azaların konuştuğunda, nefse hoş gelen her şeyi mubah sayıp, Allah nasıl olsa affeder deyip kendini kandırdığında, sana hâyır dua eden hiç kimse olmadığında, Rabbimin azabını celp edecek mekanlardan bulunduğunda, bir yanlışı gücün yetecekken umursamadığında, halin nice olur hiç düşündün mü?
Yıllar hep birbirini kovalarken, dönüp maziye baktığında koca bir keşke ile ah olunca ne yapacaksın. Ayakların seni taşımadığında, gönlün kırık yorgun olduğunda, ertelediklerini yapmaya çalıştığında ama yapamadığında, her şeyi rahatlıkla yiyemediğinde, gücün takatin kalmadığında eyvah demenin bir anlamı olmadığı gün gelmeden Allah azimüşşanın emir ve yasaklarına uymak gerekmez mi?
Yediğin, giydiğin ve içtiğin senin, gerisi kalacak olan, o kadarda ehemmiyet vermemek gerekiyor. Neden ki insanoğlu kaybedince ah vah demekten başka çare bulamıyor. Elde olan en büyük nimet yapabilme ihtimalidir. İbadetler gençken daha azimli ve daha sağlıklı olacakken, erteleyenlerin helak olduğu bir çağda yaşıyoruz ve şahit oluyoruz.
Bıçak kemiğe dayandığı vakit, her şeyin son bulacağı vakit, iş işten geçmeden uyanmak gerekmez mi? Biz kendimiz uyanmadan, şayet Azrail ölüm denilen gerçekle bizi yüz yüze getireceği zaman, o zaman uyanmanın hiçbir anlam ve önemi kalmıyor. Elimizde kalan koskocaman bir pişmanlık.